Bugün pazar.. "Neşeli olsun" dedim..
"Magazin yazalım biraz.."
Ama ilk notum öfke dolu..
Hürriyet'e..
Kelebek ekinin birinci sayfasının üstü yarım sayfa "1401 kaçamak" başlığı ile fotoğraflara ayrılmıştı, perşembe günü..
Ergin Ataman'la arkadaşı Florya'daki Polat Otel'in 1401 numaralı odasında buluşmuşlar..
Yayınlanan fotoğraflar, otelin güvenlik kamerasından.
Yani Adnan Polat'tan maaş alan bir güvenlikçi, maaşı yetmemiş, bir de bu işe başlamış..
Bu insanlara mı güveneceğiz, otellerde?.
Polat Otel derhal bu fotoğrafları satan güvenlikçiyi bulmalı, teşhir etmeli ki, bir daha benzeri iş bulamasın ve kovmalı..
İşin bir yanı bu.. Öte yanı, daha ayıbı Hürriyet'e ait..
Enis Berberoğlu, yönettiği gazeteyi, bir zamanlar kapattıkları Hafta Sonu mu sanıyor?.
Onda bile ayıp ama, ya Hürriyet'te..
Onlarca yıldır, bu ülkenin önemli gazetesinde böyle bir çirkinliğe, ayıba sütun ayırmak ne oluyor?.
Taciz, şiddet, sadece elle, araçla yapılmaz.. Gazete, hele böyle çirkin kullanılırsa, en büyük "Taciz" silahıdır..
Bu satırlarım Hürriyet Okur Temcilcisi ve Akil Adamı'na açık başvuru..
Bu ülkenin önemli bir gazetesi olmanın, her eve girmenin sorumluluğu içinde, hem resimlerini ve isimlerini yayınladıklarından, hem de okurlarından özür dilemeliler..
Beyaz kadın ticaretinde Türkiye ayağı dünyaca ünlü.. Eski demirperde ülkelerinden mafyanın getirdiği kadınlar, bizim üzerimizden dünyaya pazarlanıyor.
Türkiye'ye işçi getiren masum çeteler var. Ama asıl getirip tehditle fuhşa düşürenler de var. Hangisi, hangisi?.
Polis peşlerine düşünce, bir başka suç çıkmış ortaya.. Ev işlerine yardım için gelen, ama izinsiz, vergisiz, sigortasız çalıştıranlar..
Ünlüler de var aralarında.. Sanat ve sosyete dünyasından 12 isim böyle kızları çalıştırıyormuş.
9'ar bin lira ceza kesilmiş. Bence teşhir edilselerdi. En büyük ceza o olur..
Polis, bu ordunun en büyük generallerine alayı vala ile gidiyor, anında canlı yayın yaptırıyor da, buraya gelince niye, A.E'ler, E. Ş. ler oluyor, birden yüzlü mozayiklenmiş resimlerle..
Frankie'nin sahibi Kaya Demirer dostumla gene çok sevdiğim İrem Güreli, büyük aşk yaşamış ve Bodrum'da harika bir düğünle evlenmişlerdi. Ben de şahittim.
Sonra ayrıldılar.. Baktım Posta'da haber..
Nikah tazeliyorlarmış. Kaya'yı açtım hemen, doğrulamak için.. "Doğru" dedi.. "Aman beni şahit yapma bu sefer" dedim. "Elim ilkine uğurlu gelmedi."
Asmalımescit'te bir imam!..
Ne var ki bunda.. Mescit'te imam.. Ama kazın ayağı öyle değil. Asmalımescit, dünyanın en ünlü meyhane sokaklarından, sadece İstanbul'un değil. Bu yanıyla SİT yani..
Ve de bu sokağın en ünlülerinden ve en sevilenlerinden Yakup öldü geçen hafta..
Tabutu dükkanın önüne getirmişler veda için.. İmam Asmalımescit'te, Yakup2'nin önünde, tabutun başında dua okuyor..
Haftanın en güzel, en anlamlı fotoğrafıydı.
Ben gazete yönetsem, birinci sayfasının yarısına yayardım.. (Radikal'e alkış, haber ve resim için.) "İşte Türkiye'nin fotoğrafı ve işte gerçek ve çağdaş bir din adamı" diyerek..
Yakup'a bir "Rahmet ve helallik" de benden..
Özkan Uğur, benim canım kardeşim Lenf kanserine yakalanmış. Sevenlerinde, medyada bir telaş.. Sanki ölüm fermanı gibi..
Yahu adından korkmayın. Bu hastalıkta ölüm, gripte ne kadar varsa o kadar.
Tedavisi var. Bu tedavi sürecinde de, korunma gerekiyor. Doğrudan bağışıklık sistemini etkilediği için, grip dahil her türlü hastalık tehlikeli olabilir. Özkan bir süre, mikrop kapabileceği ortamlardan kaçacak..
Onun için zor. Hayatı öyle dolu dolu yaşıyor ki, bilirim.. Ne yapalım. En fazla üç ay dişini sıkacak. Hepsi o.. Geçmişler olsun Özkan..