Abuzittincim,
Geçenlerde HaberTürk'te güzel bi program varmış. Üstat Hakkı Devrim'in de katıldığı yayında "iyi yaşlanmak" konusu tartışılmış. Bu arada Üstat, rahmetli eşiyle ilgili bi anekdot anlatırken, başta programın hanım sunucusu, pek çok izleyici ağlamış.
Benim köydeki TV bozuk, bunları izleyemiyorum. Hiç bi sıkıntım yok..
Andorra maçını seyretmesem de bi şey kaybetmiş olmam herhalde.. Hanım sunucunun gözyaşlarını tutamadığı programa gelince, orada bi profesörün söyledikleri kafama takıldı. Bana anlatıldığına göre, "...şimdi de bi vitamin D3 modası çıktı. Herkes, gerekli gereksiz kanındaki D3 serumunu ölçtürüyor. Bi zamanlar da E vitamini modası vardı.." demiş.
Bu programın sunucusu olsaydım işte lafın tam burasında "Yav Türkiye de hala böyle düşünen doktorlar var mı" diye ben de ağlamaya başlardım.
Abuzittincim kardeşim eğer Türkiye'de insanlar kanlarındaki D3 vitamini serumunu ölçtürmeye başladılarsa ve bu 40-50 ng/ ml çıkarsa, bil ki, göğüs kanserine, prostat kanserine, kolon kanserine, yumurtalık kanserine yakalanma riskleri, büyük olasılıkla, yüzde 50 azalacaktır. Bu görüş, tıpta, her geçen gün biraz daha destek kazanıyor. Önemli olay değil mi ?
Bazı doktorlarımız kendilerini hastalarına çok verdiklerinden, zamanları kalmayıp, tıptaki gelişmeleri takip edemiyorlar anlaşılan..
Şimdi ben sana NaturalNews'da, yaklaşık iki ay önce yayınlanan bi röportajı özetleyeceğim.. Karar senin.
Soruları soran Mike Adams. Cevap veren Prof. Dr.Michael Holick. "The UV Advantage" adlı kitabın yazarı.
Yeni bi kitapmış. Amazon Com. dan alınabileceği dip not olarak belirtilmiş.
Prof.Holick'in 30 yıldan beri Vitamin D3 üzerinde çalıştığını öğreniyoruz.
University of Wisconsin'in hocalarından. Teknik ayrıntılara girmiyorum.
Özetin özetiyle söyledikleri :
Vit. D3, adale zayıflığını önler, kemikleri kuvvetlendirir, dolayısıyla bunların yol açtığı ağrılar ortadan kalkar, sağlıklı hücre yapılaşması sağlar, daha da önemlisi, prostat kanseri, göğüs kanseri, kolon kanseri, yumurtalık kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltır! ( Bazı doktorlar yüzde 70 diyorlar..) D3 daha ne yapsın kardeşim?
Esasında daha da yaptıkları var da ben kısa kestim. Mesela, günde 2000 ünite D3 kullananlar, yüzde 80 ihtimalle, Diabet 1'e yakalanmıyorlarmış.
Haa, hiç mi zararı yok, var.
Eczanelerden ilaç olarak alıp leblebi gibi yersen zehirlenip, mekan değiştirebilirsin.
Eğer belirtilen sınırlarda güneş ışığından alırsan o tehlike de yok.
Ben sana uzun uzun güneşten nasıl yararlanılır yazmıştım. Şimdi yeni görüşler söz konusu. Haftaya anlatırım.
Haber Türk'ün konuğu sayın Prof'un E vitamini üzerine söylediklerine hiç değinmedim. Ama onun yerinde olsam, Finlandiya'da, yanılmıyorsam, 30 bin erkek denek üzerinde yapılan (evet böyle büyük bi rakam olacak) E vitamini çalışmalarının sonuçlarını bi bilene sorarım. Bi bilen vardır canım..
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Not: Ben D3'ü böyle hararetle savunuyorum ama doktora danışmadan kullanılmamalı.
Mesela, böbrek veya karaciğer problemi olanlar.. İnsanların özel başka sorunları da olabilir. Tıpta, gelişmeleri izleyen doktorlara danışmadan aman haa!
tecelligunes@yahoo.com.tr