"Halktan aldığının bir bölümünü halka vermek.."
Ne güzel bir anlayıştır bu.. Bir teşekkür de, Medica'ya.. Nişantaşı'ndaki o dünya güzeli salonlarında (Vallahi, Barok mu, Rokoko mu, pek anlamam.. Serpil Bacı uzmandır bu dallarda) o "Oda Konserleri" geleneğini yıllardır sürdürüyorlar..
Bu pazar Hüseyin Likos'u dinledik, Maestro Serdar Yalçın'ın piyanosu eşliğinde..
Harikalar yarattılar..
Müzikaller.. Opera Aryaları.. Azeri Türküler, Zeki Müren şarkıları..
Serdar'ı yürekten kutladım bu enfes yerli düzenlemeler için.. Folkloroma yaratıcısı, gene harikalar yaratmış..
Düşünebiliyor musunuz?.
Love changes everything (The Aspect of Love Müzikalinin en ünlü şarkısı), Manolyam (Zeki Müren şarkısı), Dein ist mein ganzes leben (Lehar/ Aşk İksiri Opereti), Ayrılık (Raşit Baybutov, Azeri Türkü), E lucevan le stelle (Puccini/ Tosca) ayni konserde.. Ayni sanatçıdan..
Serdar "Zeki Müren'in yazdığı ve bestelediği bir tangosu olduğunu biliyor muydunuz" dedi.. İnanın tüm gençliği Zeki Müren'le geçmiş ben bilmiyordum..
Çaldı.. Hüseyin söyledi. "Sevgiden usanmadı gönül!." İlk defa dinledim..
Bu arada, Medica'nın hazırladığı programdan, Serdar Yalçın'ın Viyanalıların isteği üzerine Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma Operası'nı Türk sazları için düzenlediğini öğrendim. İki ay sahnelemiş Avusturyalılar.. Sonra Avrupa'da turneye çıkarmışlar.
Peki bizde?.
İKSV, Festival programına almayı reddetmiş iyi mi?.
Suat Arıkan, İstanbul Operası Genel Sanat Yönetmeni olarak Türk Sazlarıyla Mozart'ı Süreyya Sahnesi'ne çıkarmalı bence..