Abuzittincim,
Bilgisayarın başına oturduğumda, aklımda, gene THY ile ilgili yazmak valla yoktu.
Ama kardeşim n'apim, tam ilk tuşa bastım, İstanbul'dan kalkıp Düsseldorf'a giden uçağın, teknik arızadan, Bükreş'e inmek zorunda kaldığı haberi geldi. La havle vela... derken bi haber daha; İstanbul Beyrut uçağına, Airbus 319, yıldırım, düşmüş.. Neyse kazasız belasız inmişler. Gel de yazma bilader!
Bi şirketin uçakları bu kadar peş peşe arıza yapar mı Abuzittincim.? Bu kadar peşpeşe yıldırım çeker mi? Bunlar radarsız mı uçuyorlar?
Kimsenin de kılı kıpırdamıyor. Ulaştırma Bakanımızın da içi çok rahat ki "Beyler nedir bu olanlar.. Rus hava yollarında bile uçakların başına bu kadar iş gelmiyor?" diye sormuyor.
Şimdi bak; geçen cuma, İzmir üzerinde yıldırım isabet ettiği için tek motorla iniş yapmak zorunda kalan uçağımız var ya..
Motoru incelemek için Almanya'ya göndermişler.
Tabii ki sonucu bize bildirmezler.
Halen Sivil Havacılık'ta görevli bi arkadaşım
"Uçakların yıldırıma karşı koruma kalkanları vardır. Kolay kolay, statik elektrikten motor veya egzoz borusu tutuşmaz!" dedi. "Peki bizimki neden tutuşmuş?" dedim. "Bakımsızlıktan olabilir!" dedi.
"Uçakların doğru dürüst bakıma girmediği" konusu açılınca hak vermek durumunda kalıyorsun Abuzittincim. Yoksa bu kadar teknik arıza olmaz! Bereket pilotlar çok iyi..
Geçenlerde birisi, bakımı tamamlanmamış uçakların bile alelacele sefere gönderildiğini söyledi. Bu acelecilik nerden geliyor?.
Dünyanın en çok noktasına uçuyoruz ya, ondan. Ama uçalım derken ikide bi, bi yerlere inmek durumunda kalıyoruz. Lufthansa' nın küçük ortaklarıyla birlikte 900'e yakın uçağı var. THY'nin neredeyse 5 katı.. Neden Dünyanın en çok noktasına uçmak gibi bi istekleri yok acaba? Dikkatini çekerim, güvenlikte Avrupa'nın birinci hava yoludur.
Gelelim gene yıldırım olayına. Uçakların kanatlarında bi çeşit paratoner varmış. Bunlar statik elektriği çekip uçağın gövdesi üzerinden atmosfere akmasını sağlarlarmış. Bizim İzmir uçağı daha önce de bi yıldırım olayı ile karşılaşmış.
Şimdi sorulan şu "O olaydan sonra paratonerler bakımdan geçirildi mi ve gerekiyorsa, değiştirildi mi?"
Zaten Abuzittincim uçakların gövdeleri kullanılan malzemelerden dolayı statik elektriği tutmuyor. Uçağın üzerinden atıyor. Ama bakımdan doğan hatalar varsa, çeşitli nedenlerle gövdede aşınma oluştuysa İzmir'in semalarındaki gibi tehlikeyle burun buruna gelebiliyorsun.
Sivil havacılık tarihinde yıldırım çarpmasıyla düşen tek uçak var. 1963'te Pan Am 707! Direkt benzin deposuna isabet ettiğinden.
Sonra gerekli önlemler alınmış ki bi daha böyle kaza duymadık.
Abuzittincim uçaklar düşmesin diye o kadar teknik aletlerle donatılıyor ki bi pilot arkadaşım bana "Şimdi seni şu pilot koltuğa oturtayım, istesen de düşüremezsin!" demişti. "Ama gene de düşüyor" diyeceksin. Nasıl düşmesin?
THY'nin 2009'daki Amsterdam kazası. "Karakutu"da kayıtları var. Geçenlerde Hollanda parlamentosunda gene söz konusu olmuş: Yüksekliği gösteren altimetre tam 16 kez arızalanmış! Ve bile bile bu arızalı altimetreyle uçuşa izin veriyorsun.
Artık uçak ne yapsın kardeşim? Ama işin en acı yönü, o uçağa o haliyle uçuş izni veren ekip, halen iş başında.. İşte bu zihniyet insanı çileden çıkartıyor.
THY yöneticilerinin savunmasına bak "..efendim Boeing teknik hatayı kabul etti."
Etti de illa bu bozuk aletle uçacaksınız diye şakağınıza silah mı dayadı?. Gene tansiyonum çıktı, kesmem lazım.. Münasip yerlerinden öperim, Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr
(Sevgili Abuzittin, mektubun gene gecikti.
Sebebini biliyorsun. Kusura kalma.. h.u.)