Türkiye'de RTÜK diye bir kurum var..
Ağalar kurumu.. Televizyonlarda yayınlanan her reklamdan yüzde 3 keserler..
Sonra..
Önce, Aydın Salur kardeşimin mektubunu okuyun.. Bu mektubun altına bir günde, bir milyon imza bulurum aranızda, internete koysam..
Çünkü her gün herkesin başına geliyor.. "RTÜK, dizilere eften püften sebeplerle ağır cezalar kesiyor. 5 yaşındaki kızımın seyrettiği çizgi filmin iki dakikalık son sahnesinin önüne 15 dakika reklam koyulmasına sesini çıkarmayanlar hiç bir şeye ceza falan kesmesinler.
Rezillik sadece 15 dakikalık reklam mı?.
Değil!. Reklamların bir bölümünde ekranın sağ alt köşesinde filmin adı ve geriye sayan bir saat çıkıyor. Bundan ne anlarsınız? Ama ben eşşeğim ya, kızıma sesleniyorum 'Gel filmin başlıyor' diye ama hayır, o saat sıfırlanınca reklamlar bitiyor. Ne başlıyor? Gelecek günlerde oynayacak dizilerin tanıtımları.
Sonra tekrar reklamlar. Sonra tekrar tanıtım.
Sonra 1 reklam.. Sonra filme sponsor olan firmanın reklamı ve sonra 2 dakikalık final sahnesi.
Bu soytarılığa ceza kesmeyen başka hiç bir şeye ceza kesmesin lütfen."
Bir milyon az.. 10 milyon imza olur..
Ekran başında oturan her ama herkes bu "Soytarılık"tan şikayetçi.. Ama dedim ya.. Bu ülkede halkın sahibi yok..
Halk eşek.. Halk gerzek.. Halk hıyar!..
Hafta sonu Ankara'daydım.. Aile bir arada olunca, programın çoğu evdeydi.
Bir maçı birlikte izledik..
Bu ülkede ekran kirliliğinin en büyük örneği.. Bu ülkede başıboşluğun, sahipsizliğin, halkın nasıl hiçe sayıldığının kitabını yazmak istiyorsanız bir maç izleyin yeter..
İkinci yarı başlarken bu sayfanın tepesinden yalvardık, "Ne olur temiz ekran" diye..
Yahu gözünüzü toprak doyursun.. Paralı kanal.. Şifreli kanal.. İzletmek için eşek yükü para alıyorsun ve o yayını reklama boğuyorsun..
Ey RTÜK ağaları.. Bir maçın bandını benimle izlemeye var mısınız.. Kendi koyduğunuz kuralların nasıl tepelendiğini, RTÜK olarak sizin zerre adam yerine konmadığınızı gözlerinize sokayım.. Sokayım da bana izah edin..
Kızın meme çatalı göründü diye milyonla ceza kesen sizler, milyonları eşek yerine koyanları niye teşvik ediyorsunuz?.
Evet, teşvik ediyorsunuz..
Bu kadar pervasız kural ihlali ancak teşvikle olur çünkü.. "Sanal reklam" yönetmeliğinizi okuyun..
"Güncel yayında sanal reklam olmaz.."
Yahu "Canlı maç yayını" güncel değilse, "Güncel" nedir, Allahın kulları..
Lassa'nın reklamını, maç oynanırken, hem de maçı anlatan spiker aylardan beri bangır yapıyorsa, siz orda neci oluyorsunuz, RTÜK parası ile beyler gibi yaşayanlar?. Yılda cebinize kaç para giriyor adam başı, maaş, harcırah, tahsisat, falan filan diye hele bir söyleyin, bize sahiplenmek için aldığınız paraları..
Ben de göstereyim size, bizi nasıl piç gibi ortada bıraktığınızı, para ejderhalarına nasıl teslim ettiğinizi..
Acun'un programında Aydın Salur'un yazdıklarını birebir yaşadım.. Kurallarınızda "Reklam arası 6 dakika" değil mi?.
Bakın bakalım saate, programın durmasıyla yeniden başlaması arasında geçen süreye..
16 dakika.. 16 dakika reklam.. Yüzde 3'ler RTÜK'e.. O zaman görmezden gel..
Bu RTÜK'ten sorumlu bir bakan yok mu?.
O bakan hayatında televizyon izlemez, hayatında halkın şikayetlerini dinlemez mi?. "Yahu kör müsünüz, nedir bu reklam rezilliği" demez mi?.
Demez..
Çünkü, bu ülkede halkın sahibi yok!.. Yok!.. Yok!..
Ensesine vur, lokmasını al..
Demokrasiymiş..
Güldürmeyin beni..
Halkın eşek yerine konduğu ülkede demokrasi mi olur?.
Halkın eşek yerine konduğu ve buna kimsenin ama kimsenin ses çıkarmadığı ülkede demokrasi?.
Hah!.. Hah!.. Haaa!..