Bu alkışım Kerem Alışık'a..
Babasının adını taşıyan "Sadri Alışık Tiyatrosu"nu müthiş bir yürekle yönetiyor..
Özel tiyatroların nerdeyse iki, üç kişilik vodvillerle idare etmeye çalıştığı günümüzde dev yapımlara imza atıyor.
Geçen yıl Keşanlı Ali.. Bu yıl da Küçük Adam Ne Oldu Sana?..
Hans Fallada'nın nazizmin iktidara geldiği yılları anlatan romanını Yılmaz Onay Ankara Sanat'ta uygulamıştı yıllar önce.. O zamanın Türkiye ortamına da cuk oturuyordu..
Bugün için biraz eski ama, çok güzel bir "Kabare" örneği sergiliyor, Barış Erdenk, ekibiyle.. Oyunu, fevkalade uygun, pratik ve etkili bir dekor içinde (Aytuğ Dereli) çok akıcı bir tempo ile sahnelemiş. Sibel Erdenk'in hazırladığı danslar fevkalade güzel.. Hele o treni canlandırdıkları bölümde..
Keşanlı'nın yıldızı Songül Öden, burada da harikalar yaratıyor.. Son yıllarda özellikle kadın oyuncular açısından Türkiye'de adeta patlama var. İyi ki herhangi bir yarışmada jüri üyesi değilim. kime oy versem, aklım en az iki kişide daha kalırdı..
Songül, fiziği, oyunculuğu, şarkıları ve danslarıyla birinci sınıf bir müzikal yıldızı..
Küçük ve olup biten her şeye sessiz kalan Küçük Adam'da Deniz Celiloğlu başarılı bir kompozisyon çiziyor.. Onu izlerken "Susan meslektaşlarını anlatan"
Soner Yalçın'ı hatırladım.
Gülsen Tuncer, Metin Büktel, Eser Karabil ve Ayhan Anıl çeşitli rollerde birinci sınıf kabare oyuncusu olarak parlıyorlar.
Küçük Adam, her hafta sonu Profilo'da..
"Kaçırmayın" derim.