Truman Capote, New Yorker gazetesi yazarlarındandı. Kansas'ta bir cinayet işlendi. Bir aile tümüyle öldürüldü. Olay Amerika'da büyük yankı uyandırdı. New Yorker, Capote'yi Kansas'a yolladı. Yazar, orada katillerden biriyle yakınlık kurdu. Uzun uzun konuşturdu ve kocaman bir dolu çanta ile New York'a döndü.
Sonuç, sadece New Yorker'da çıkan sayfalar dolusu harika polisiye "Haber Hikayesi/ News Story" değildi. Capote, topladıklarıyla Cold Blood adlı bir roman yazdı. Pulitzer ödülü kazandı. Amerika'nın, dünyanın ünlü yazarlarından biri oldu. Cold Blood'un nasıl yazıldığını anlatan Capote filminde, yazarı canlandıran Philip Seymour Hoffman, Oscar aldı.
***
Isparta'da kendisine tecavüz eden ve hamile bırakan adamı öldürüp kafasını kesen ve getirip köy meydanına atan kadın, Türkiye'de birden gündemde bir numara oldu.. Manşetler, ana haberler.. Kadının "Bu çocuğu doğurmam" isyanları.. Adli Tıp'tan "Kürtaj zamanı geçti. Bebek alınamaz" kararı..
Sonra..
Sonra haber yok oldu gitti, sütunlardan..
Hem de 14 Eylül'de Vatan'da nerdeyse tam sayfa yayınlanan ve gündeme bomba gibi düşmesi gerekirken, dikkat bile çekmeyen habere rağmen..
Vatan muhabiri Kenan Butakın cinayetin işlendiği köye gitti ve araştırma yaptı.. İlgililerle konuştu.
Yazdıkları aslında, tüm bilinenleri tersine çeviriyor, olayı daha korkunç hale getiriyordu..
En önemli şahitlerden biriydi, öldürülen adamın yasal eşiydi. Anlattı..
"Ortada tecavüz falan yok. Onlar iki senedir sevgiliydiler. Bir sabah ben onları çırılçıplak duvara dayanmış sevişirken gördüm. İlişkilerini herkes biliyordu. Dedikodular artınca, kadının yakınları, hem kızlarına, hem kocama baskı yaptılar. Söz dinletemediler. Ben onu kuma kabul ettim ama ailesi etmedi. Namusu kurtarmak için kocamı öldürme kararı aldılar.."
Söylediklerinin özeti bu.. Dahası.. Yasal eş, güçlü kuvvetli kocasını, o kadının öldüremeyeceğini, cinayetin ve kafa kesme işinin ailenin erkekleri tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor..
Olaya bakar mısınız?.
Bu olaydan roman çıkmaz mı?..
Bizim günlerimizdeki muhabirler olsa, mesela Ümit Deniz, mesela Fikret Otyam, mesela Yaşar Kemal bu olaydan neler çıkarır, günlerce okurduk.
Bugün öyle muhabirler yok..
O zaman kim, en iyi polisiye yazan günümüzde.. Ahmet Ümit mi?.
"Gel kardeşim Ahmet Ümit.. Al sana 100 bin lira.. Yanına bir foto muhabiri al, git bu olayı araştır. 10 günlük bir dizi yap" desen, gazeten o 10 gün 1 numara olur mu olmaz mı?.
Türkiye'de her gün öyle şeyler oluyor ki.. Bu ülke bir haber cenneti aslında.. Gazeteciliğin en iyi yapılacağı yer..
Tek eksiğimiz..
Gazeteci!..
Gazeteciliği unuttuk, sorun bu!..
