Şimdi iki küçük hatırlatma..
Geçen yıllarda bu köşede okumuştunuz..
Fransa'da askeri manevralar sırasında, bir er, arkadaşının kurşunuyla vurularak ölmüş, araştırma sonunda, tüfeğine, plastik yerine, yanlışlıkla gerçek mermi koyduğu anlaşılmıştı.
Fransa Genel Kurmay Başkanı istifa etti. Gene geçen yıllarda Güney Kıbrıs'ta bir askeri mühimmat deposu kaza sonucu patlamış, 13 er ölmüştü. Güney Kıbrıs Genel Kurmay Başkanı istifa etti ama paçayı kurtaramadı. Mahkemeye verildi. Adam Yunanistan'a kaçtı. Şimdi, iade edilmeden Atina'da yargılanmak için çırpınıyor.
Almanya'nın efsane başbakanı Willy Brandt, bir danışmanı casus çıktığı için hem başbakanlıktan, hem parti liderliğinden istifa etmiş, siyasi hayatını kapamıştı.
***
Hem de KCK gibi PKK'yı fevkalade öfkelendireceği kolayca tahmin edilen bir operasyondan dönen polisler, bir dolmuş minibüsü ile piknikten gelir gibi yola çıkarılıyorlar.. PKK pususu.. 8 şehit.. Kimsenin kılı kıpırdamıyor Türkiye'de alıştık..
İki gün sonra, gene ayni yolda, bu defa Türk Silahlı Kuvvetleri gaflet ve dalalet içinde yakalanıyorlar..
200 asker. Siviller ve sivil otobüslerden oluşan bir konvoy halindeler.. PKK, roket atarla saldırıyor.. 10 şehit, 70 yaralı.. Aslında bir katliam da olabilirdi. PKK, silahsız 200 sivile saldırıyor neticede.. Tek taraflı bir baskın..
Şimdi bu iki olayı arka arkaya yaşayan ülkede öfkesi tavana vurmayan kalır mı?..
Hele bir de geçmişi düşünürseniz?.
O yol zaten mimli.. Daha önce de benzeri baskın yapmış PKK.. 33 şehit..
Yani neresinden bakarsan bak, ortada bir askeri skandal var..
Dahası da var..
Afyon'da havaya uçan cephanelik, 25 şehit.. Ve plaket alıp vermeler..
Uludere'de 33 sivilin 9 bombalanması..
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, yani ordunun bütün sırlarına ulaşabilme hakkınsa sahip bir asker, "Casusluk" suçundan tutuklanıyor.. Bu suçtan tutuklananların sayısı 100'e ulaşıyor.
Şimdi söyler misiniz, bu nasıl bir Genel Kurmay'dır?.
Kendi bünyesi yıllardır omuz başına kadar casus dolu (Öyle diyor savcılar) ama onun haber alması sıfır..
Sivilleri, PKK diye bombalıyor.. Yanlış haber alma.. Hem de silahsız ve korumasız yola çıkardığı 200 vatan evladına, PKK'nın baskın düzenleyeceği haberini hiç alamıyor, tahmin de edemiyor..
JİTEM, yani, Jandarma İstihbarat Teşkilatını lanetleyip yok ettik. Tamam.. Peki istihbarat ne oldu, Doğu'da?. Var mı?.
Olsa ayni yolda önce polisler, sonra askerler keklik gibi avlanır mıydı?.
Hadi bilmiyoruz.. Ders almayı da mı bilmiyoruz?.
***
Şimdi başlıktaki soruma dönüyorum..
Bir Genel Kurmay Başkanı, ne zaman istifa eder?..
Pardon, yanlış sordum. Onu biliyoruz da..
Bizim ülkede bir Genel Kurmay Başkanı, ne zaman istifa eder?..
O da olmadı galiba?.
Bizim ülkede "İstifa" diye bir müessese var mı, devlette?.
Birisi Allah için "Var" desin de bir örnek versin, ne olur?.