Beş gün içinde dört kez bindim, THY uçaklarına.. Genel durum iyi.. Çok iyi.. Bir defa personel harika.. Yerde de, uçakta, nasıl güler yüzlü, nasıl yardımcılar.. Ankara dönüşü havaalanına erken geldim. Bir evvelki uçak daha kalkmamış..
"Yer var mı" dedim.. "Var ama ekonomi.. Business dolu.."
Topu topu 45 dakika yolculuk.. Bir saat beklemenin alemi yok.. "Olsun" dedim. Ekonomi bileti verdiler.. Baktım, bir yer hostesi uçağa benimle geliyor.. "Business yolcularından biri gelmezse, sizi orada asıl yerinize alacağım, onun için" dedi.. Nitekim biri gelmedi gerçekten. Hemen oracıkta çözdü sorunu..
Uçakların hepsi zamanında kalktı, zamanında indi.. Buraya kadar güzel.. Ama ciddi eleştirilerim de var..
Bir defa.. Öyle bir uygulama yapıyorlar ki, tüm Türk insanı potansiyel sahtekar..
Online bilet alıyor, online checkin de yaptırıyor, doğru uçağa gidiyordum. Şimdi gidemiyorum.. İlle de THY kontuarına uğrayıp elden biniş kartı almam gerekiyor. Niye?.
Efendim 65 yaş yukarına THY, "Senyör Vatandaş" indirimi yapıyormuş.. Ya 65 yaşından küçüksem.. İlle kimlik kartımı gösterip biniş kartı alacağım..
Bir defa 3 kuruş için buna tenezzül edecek üç beş sahtekar var diye tüm vatandaşları cezalandırmak, töhmet altında bırakmak ne demek?. Üstelik 65 yaş yukarısına saygı gösteren bir uygulama içine girmişsen, asıl kolaylığı yaşlı olanlara yapman gerekirken, tersine zorluk çıkarmak..
Kaldı ki.. Uçağa alınırken, biniş kartınla kimliğini de göstermek zorundasın zaten.. Şüphelendiğin varsa, ordaki görevli kontrol eder, yakalar, herkesin içinde rezil de eder.. Sahtekarı.. Her yaşlıyı değil..
İkincisi, koltuklar.. Airbus 320 ile de uçtum, Boeing 737 ile de.. Koltuklar felaket.. Ama nasıl felaket.. Resmen popom ağrıyor hala.. Bu satırları yazarken bile.. Uçakları kiralıyorlarmış.. Beni ilgilendirmez.. Üzerinde THY yazıyor kocaman.. Hem de businesste koltuk, eğri büğrü, çakıl çukul olur mu?. Eşek yükü ile para ödüyorum businesse ben, rahat etmek için. Oturduğum yer eğri büğrü iken, orama burama batarken nasıl rahat ederim?.
Bu koltukların oturma minderleri derhal ama derhal değiştirilmeli.. Bindiğim dört uçağın dördünde de durum rezilse, hastalık yaygın demektir.
Uzun zamandır ilk defa yemek de yedim uçakta.. O harika Do- Co işi sanki gevşetmiş.. THY'de dünyanın en lezzetli imam bayıldısını yediğimi yazmıştım. Nazar değmiş. Nasıl şişirmeydi bu defa.. Tüm tohumları içinde kötü bir patlıcan ve kötü bir zeytinyağı (mı?..) Bir de bol yağ.. İmam bayılmamış, boğulmuş.. Süzdüm de öyle tadabildim..