BU ülkede basılmamış kitaplar toplanıyorsa, niye yazılmasın?.
Karışık oldu.. Yani size şimdi yazacağım ve tavsiye edeceğim kitap henüz basılmadı.. Ne mi demek?.
Fikret Ağabey için (Otyam) bir gece düzenlemişti hani, Sevgili Balçiçek (İlter/ Pamir) kardeşim, Asmalımescit'te, Süheyla diye bir yerde.. Ben içki içmem.. Ama benimle içenler zurna gibi olur. Çünkü mezeye bayılırım mezeleri anında temizlerim.. Alkol de boş mideye inince..
Süheyla'da mezeler harikaydı.. Balçiçek'e söyledim..
"Hepsini yapan Ceyda" dedi.. Annesiyle Süheyla'yı kuran genç kadın.. Bana da bir kitap uzattı.
Hoş, rengarenk bir kapak.. "Süheyla'nın Mezeleri" adı. Tepede yazarı.. "Ceyda Kınay!.."
Sol sayfada mezenin ordan alıp yiyecekmişsiniz gibi duran resmi, sağ tarafta tarifi..
"Aman bundan almam lazım" dedim. Başta Serpil (Ankara'da birlikte çalışmışlardı kız kardeşimle, bir zamanlar..) meraklı dostlara dağıtmak için.."
"Yok ki" dedi, Balçiçek.. "Bu tek örnek.. Daha basılmadı, ne yazık.."
"Ver bana bir haftalık" dedim.. "Bir inceleyeyim.."
Yani bu kadar lezzeti, bu kadar güzel anlatan, bu kadar enfes bir kitap, elinize ulaşmak için sponsor, ya da yayınevi bekliyor iyi mi?..
Bu ülkede üretmek ne kadar zor, yahu!..