ADAMIN şımarıklıklarına, küstahlıklarına, bu ülkeyi sömürge, insanını ikinci sınıf sanan tavırlarına deli oluyorum, o ayrı.. Ama Hoca olarak örnek işler yapıyor.. Nihat'ın attığı golü gördünüz mü, Porto'ya?.
O golü Nihat mı attı?. Hayır. O golün sahibi tek başına Schuster.. Nihat'ın o golleri çok iyi attığını bilen, ona inanan, onu kazanmak için sezon başından beri müthiş bir direniş gösteren Schuster.. Beşiktaş'ın o ünlü, o emsalsiz Çarşı'sı ıslıklarken bile ısrar etmeseydi Alman, Nihat çoktan kadro dışı kalmış, Beşiktaş'ın bu has evladına, "Kendine kulüp ara, ya da git, A2 ile idman yap" denmişti.
Hakan Arıkan'ı da Beşiktaş seyircisi bile ıslıklarken sahiplenen "Sen bu takımın birinci kalecisisin. Ben sana güveniyorum" diyen ve ısrarla kaleye koyan o.. Hem de Rüştü ve Cenk gibi iki canavar kenarda otururken..
Rijkaard'la, her puan kaybından sonra en az bir futbolcuyu suçlu ilan edip, tribünlerin önüne atan, kadro dışı bırakan ve adamı bitiren Rijkaard ile kazanmak için herşeyi göze alan Schuster arasındaki hocalık farkını görüyor musunuz?.