Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Türban da değil, baş örtüsü de..

Bu tartışma ne Başbakan'a yakışıyor, ne de ana muhalefet liderine.. İşin aslını, özünü bırakmışlar, sözcükler üzerinde gereksiz bir tartışmanın içine girmişler birbirlerini ağır sözlerle itham ediyorlar. Oysa referandum sonrası doğan o barış havası milleti ne kadar mutlu etmiş, nasıl bir rahatlama, nasıl bir umut yaratmıştı.
Yazık!..
Cidden yazık..
Ana muhalefet lideri, "Türban" diyor, pek çokları gibi.. Yanlış.. Tartışılan baş örtüsü şeklinin adı türban değil..
Türban, zamanında sorunu çözmek isteyen Turgut Özal'ın önerisiydi. "Üniversitelere madem sıkmabaş girilmiyor.. O zaman isteyen öğrenciler, bir batılı başlık şekli olan türbanla saçlarını örtsünler" demişti. Türban, Osmanlı'nın ve Hindistan'da Sih ırkının başlığı, bir uzun tülbent, ya da şalın başa sarılmasından oluşan örtünün, Fransız modacılar tarafından stilize edip, Avrupa'ya sunulmuş şekliydi. Ben Mevhibe Hanım'ı da türbanlı gördüğümü hatırlıyorum. Bizim ailenin İstanbul'da yaşayan sosyetik kanadının kadınları da kullanırdı türbanı ve Özal aslında akılcı bir çözüm bulmuştu.
Ne var ki, bizimkilerin uygulaması ters oldu. Başlarına türban koyacaklarına, başlarına bağladıkları sıkma baş tarz örtünün adını "Türban" koydular.. Türban diye çok başka, çok farklı bir başlık zaten varken. Bu sebeple, mesela ben, türban sözcüğünü asla kullanmadım. Niye kullanmadığımı da, senelerdir, defalarca yazdım. Sıkmabaş deyişimin asla bir aşağılama olmadığının altını her defa çizerek. "Geçerli bir isimde anlaşın, onu kullanalım, ama zaten var olan başka şeyin adını, bu tarza veremezsiniz" dedim.
Şimdi Başbakan ısrarla ve inatla "Türban" sözcüğünü kullanmıyor.
"Baş örtüsü" diyor.
O da yanılıyor.. "Baş örtüsü", başa örtülen her şeyin genel adı.. Türban dahil..
O zaman da ortaya sahte bir kıyamet çıkıyor.
Çünkü "Türban" diyen ana muhalefet liderinin amacı "Bu tür baş örtmek bir siyasal simgedir"in altını çizmek.
"Baş örtüsü" diyen başbakan da "Sıkmabaşı Anadolu'da bin yıldır analarımızın kullandığı baş örtüsü sınıfına sokarak" tartışmayı bağlamak istiyor..
Alttaki niyetler farklı olunca da, bir günde çözülecek sorun, kelimeler üzerindeki tartışmalar yüzünden uzayıp gidiyor. Öyle anlaşılıyor ki, seçime kadar da uzayacak. Çünkü iki taraf da, çözülmeyen sorunu seçim kampanyasında kullanmak niyetinde.. Ve aslında iki taraf da çözümsüzlükten memnun..
Bu köşeyi izleyenler bilirler..
Ben bu, dünyanın başka İslam ülkesinde görülmeyen baş bağlama şeklinin bir inanç değil, belli bir siyasal görüşün simgesi olduğunu yazdım başlangıçta..
Geçen yıllar içinde bu tür baş bağlayan genç kızlarla tanıştım. Onlarla oturdum, uzun uzun konuştum.. Ve gördüm ki..
Sıkmabaş, sınıf farkını belirleyen bir moda, aslında..
Orta ve orta üst sınıfa mensup şehirli (Burjuva) genç kızlar, sabahın erken saatlerinde gece kondu semtlerinden çıkıp, kent merkezine yönelen, genelde hizmetçilik, ya da hademelik yapan kadınlarla ayni tür baş bağlamak istemiyorlar. "Biz farklıyız" demenin yolu işte bu..
Saçını sımsıkı örtüp, üzerine de marka, mesela Hermes bir eşarp sardın mı, farkını ortaya koyuyorsun.
Yani, sıkmabaş gericiliğin, geriye dönüşün değil, tersine modern, kentsoylu ve üst sınıf İslam kadınının görüntüsü..
Ortaköy'e gelin, yanımda oturun. Sıkmabaşlı genç kızların fevkalade pahalı makyajlarına, hemen hepsi marka giysilerine, ayakkabılarına bakın.
Dün mini etekli bir sıkmabaşlı geçti önümden.. Arkasından, vücudunu bir tight gibi sımsıkı saran ve bütün hatlarını çıkaran bir tişörtlü ve cinlisi.. Sevgilileri ile ele ele, sarmaş dolaş dolaşanları..
En hoşuma giden mi?..
Hallerinden belli.. İki yakın kız arkadaş, sımsıkı kol kola girmişler.. Biri sıkmabaş.. Üzerinde de, yere kadar uzanan bir perdesü var. Yanındaki arkadaşının da başı açık. Üzerinde kayık yaka bir tişört, bir omuz kaymış iyice çıplak.. Ben kazak giyerken o nasıl üşümüyor anlamıyorum, o ayrı.. Bel de tamamen çıplak. Blucin tişörtün on santim altından başlıyor..
Bu resmi çekip Başbakan'la ana muhalefet liderine yollamak isterdim, "Siz hâlâ neyi tartışıyorsunuz" diye..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA