Amerika Birleşik Devletleri, liberalizmin (Yaşa Sevgili Barlas), yani demokrasinin merkezi değil mi?. Dünyanın en örnek, haklar ve özgürlükler anayasasının sahibi değil mi?.
Yıllardan beri, Başkanlık sistemine kadar Küçük Amerika olmaya özenmiyor muyuz?..
O zaman gidin A Takımı'na (A Team) ve Derin Devlet, MİT, Jitem, Susurluk, Ergenekon nedir, nerelerde, nasıl olur görün..
Amerikalılar bu filmi, dünyaya örnek olsun diye çekmişler sanki..
A Team sezonun en keyifle, merakla, heyecanla izlenen filmlerinden biri.. 80'li yılların hayli ilgi toplayan ayni adlı dizisinin ilk filmi.. Ve ilk film olarak o kadar başarılı ki, belli arkası gelecek..
Sinemacılar, dizi oyuncularını bir yana bırakıp, beyaz perde için yeni bir A Takımı kurmuşlar.. Çok da iyi kurmuşlar..
Takımın şefinde Oscarlı Oyuncu Liam Nesson, hem de bu defa sarışın Liam Nesson çok iyi.. Yardımcısı Face'de Bradley Cooper müthiş.. Deli Yüzbaşı'da Sharlto Copley harika.. Dizinin efsanesi Mr. T'nin yerinde Quinton Jackson'un biraz hafif kaldığını söyleyen dizi hastaları var ama, ben onu da beğendim.. Tabii Jessica Biel'i de..
A Takımı, Amerikan Ordusunun nerdeyse imkânsız işlerde kullandığı çok özel bir ekip. Son Irak harekâtı sırasında çok özel bir görev yüklenirler. Görev aslında tuzaktır. Onlara görevi sözlü veren kişi de baskında ölünce, bütün kir A Takımı üzerinde kalır. Divan-ı Harp'te yargılanır ve mahkûm olurlar. Ancak olayın peşini bırakmayan ama kendisi de karanlık CIA ajanı, onlara hapisten kaçma ve adlarını temize çıkarma fırsatı hazırlar. A Takımı gene olağanüstü işler başarır ama, temize çıkmaları kolay olmaz. Bu yüzden, kaçak, ama ülkelerinin ve yardıma muhtaçların hizmetinde çalışmaya devam ederler.
Dizi de aynen böyle başlıyordu, ama o zaman hikâyenin çıkışı Vietnam'dı. Şimdi Irak'a taşımışlar.
Film iyi de iş yapıyor.. Yani.. A Takımı 5, hatta 6'ya hazır olun!..