Ayşe Arman'ın enfes bir söyleşisini okudum Tempo'da, Ertuğrul Özkök'le yapılmış.. Niye Tempo'da da, Hürriyet'de değil, Ayşe?.. Bu müthiş, bu kesip saklanacak söyleşi, niye Tempo'nun on bin alıcısına sunuldu, Hürriyet'te yüzbinler beklerken..
Tempo'yu alın okuyun.. Son 20 yılın en önemli gazetecilerinden Ertuğrul çok önemli, çok da tartışılacak şeyler söylüyor..
Yer yer itirazım var.. Abdi İpekçi konusu mesela..
Abdi Beyin çıkardığı Milliyet'in logosu "Halk gazetesi" idi.. Onun için Bab-ı Ali'nin kısıtlı tiraj limitlerini yırttı ve Hürriyet'e rakip oldu..
Abdi Bey, habere meraklıydı. Gazetenin "Haber" olduğunu biliyordu, ama ötesini de biliyordu. "Halk gazetesi" dediği şeye bugün Ertuğrul "Sitcom" diyor. Oysa deyim yerindeyse, Sitcom'u başlatan Abdi Beydi.. Haberlerin ve yazıların arkasındaki Milliyetçileri, özelleri ile okura ulaştıran ilk Genel Yayın Müdürüydü Abdi Bey'di. Her pazartesi "Milliyet'ten Mektup"u hatırlayın. Ne anlatırdı?
Ama bir gazeteci olarak haberden asla vazgeçmedi.
Ertuğrul'un yanılgısı haberi hafife almak oldu bence..
Abdi Bey hayatta olsa, Milliyet bir Halk Gazetesi olarak bugün en az 500 bin satardı.. Çünkü büyük usta, popüler gazete yapmayı da biliyordu, haberin değerini de..