Bu ülkede, hak, hukuk, adalet üzerine şüpheler varsa, en büyük sorumlulardan biri işlerini bilmeyen avukatlardır..
Bakın "Hukuk ve adaleti değil, işlerini bilmiyorlar" diyorum..
Bilseler, geçen hafta Erzurum'da 17 yaşındaki S.K.nın ailesinin kapısını çalar, oğullarının vekaletini alır ve açtıkları tazminat davalarını icabında AİHM'ye götürerek yüzbinlerce euro kazanırlardı.
İşlerini bilselerdi..
Erzurumlu bilgisayar dahisi küçük Musa Kang kaçırıldı ve öldürüldü. Şüpheli olarak da kuzeni bu S.K. yakalandı.. Gazete ve televizyonları hatırlayın..
S.K. nasıl yargısız mahkûm edilmiş, bu haberlerin yargıyı hem de fena halde etkileyeceği hiç hesaba katılmadan, nasıl acımasız, insafsız başlıklar atılmıştı..
Ne var ki polis tatmin olmamıştı.. İz sürme devam etti. Görüntülerdeki gerçek kapüşonlu genç yakalandı ve suçunu itiraf edince, tutuklu yargılanan S.K. serbest bırakıldı.
Ama, gazete ve televizyonların o korkunç, o sorumsuz yargısız infazları yanlarına kâr kaldı..
Çünkü bu ülkede "Bu haksızlığı yapanlara ödetirim. Hem kamunun adalet duyusunu sağlarım, hem de para kazanırım" diyen tek avukat, tek hukuk bürosu yoktu.. Yargı devam ederken suçlu ilan eden ve adam asan gazeteciler de bu yüzden çoktu zaten..
Gene ayni şeyi söylüyorum..
S.K. Amerikalı olsa, şimdi dolar milyoneriydi. Avukatı da 40 gazete ve televizyon aleyhine açtığı davalara son model özel uçağıyla gidip geliyordu..