Ne kadar anlamlıydı Sabah Sporun manşeti.. "Hazin finiş!.."
Bir zafer öyküsü olabilecek, spor tarihine geçecek, atletizm var oldukça dilden dile anlatılacakken, utanç içinde sona eren bir spor yaşamının bitişi iki kelime ile bu kadar çarpıcı özetlenebilirdi ancak..
Süreyya Ayhan, Türkiye'nin değil, dünyanın son yıllardaki en yetenekli kadın atletiydi..
Bugün boynunda iki Olimpiyat, 3 Dünya Şampiyonluğu madalyası, adının yanında Dünya Rekortmeni yazısıyla (Evet, aynen öyle.. O "Kırılmaz" denen rekoru parçalayan kadın olarak) tarihe geçecekti Ayhan..
Girdiği her yarışı kazanan bu emsalsiz ve rakipsiz atlet Grand Prixlerin, Golden Galaların paylaşılmaz sporcusu olacaktı. Organizatörler ona yarışması için binlerce dolar ödeyeceklerdi. Bugün dünyanın en zengin sporcuları listesinin tepelerinde de "Süreyya Ayhan" yazacaktı.
Hiçbiri olmadı..
Süreyya Ayhan, iki kez doping kullanmaktan (2004'te doping suçu sayılan kontrolden kaçtı. 2007'de idrarından yasak madde çıktı) ömür boyu yarışmaktan yasaklandı.
Bir zaferler dizisi olabilecek bir yaşam, kifayetsiz muhteris bir adama teslim edildi. Türk sporunu yönetenler, zamanın bakanı, genel müdürü, federasyon başkanıyla, popülizm uğruna o kifayetsiz muhterisin her dediğine "He" dediler.
Dünyadan habersiz Türk medyası, körü körüne tiraj ve reyting alkışı tuttu.
Üç kişi, sadece üç kişi, bu ülkede atletizmi en iyi bilen, Türk ve dünya atletizmini en iyi tanıyan üç adam, Cüneyt Koryürek, Kenan Onuk ve Hıncal Uluç perşembenin gelişini çarşambadan gördüler.. Dünya çapında bir yeteneğin nasıl yetersiz bir hoca ve koca elinde felakete sürüklendiğinin farkına vardılar ve var güçleriyle uyardılar..
Dünyadan habersiz medyanın atletizmin A' sından anlamayan adamları, gene popülizm, gene tiraj ve gene reyting uğruna, bu üç adamı "Vatan Haini" ilan ettiler..
Süreyya, etrafta tozuna yetişecek atlet yokken, 2003 Dünya Şampiyonası'nda, yanlış hazırlık ve yanlış yarış taktiğinin kurbanı olarak altın madalyayı göz göre kaçırdığı halde, aşağılık kompleksliler tarafından "Zafer kazandı" ilan edildi. Ve de o tarihten sonra bir daha yarıştığını gören olmadı..
Önce hocası ve kocası kaçırdı onu yarışlardan. İpliği pazara çıkmasın diye.. Sonra da dopingle gelen cezalar, durdurdu.
Süreyya Ayhan bitti..
Bu yaşam,usta bir sinemacının elinde, unutulmaz bir film olur..
Zafer zirvelerinde dolaşacakken, utanç uçurumlarında sona eren bir yaşamın duygulu, acıklı, ibretli, ağlatan öyküsü.. Adı da hazır..
"Hazin finiş!."