Ogünler olay çok sıcaktı.. Millet hassastı. Celalettin Cerrah'la yakın dostluğum biliniyordu. Yazsam, yanlış anlaşılabilirdi. Yazmadım..
Adam gazete gazete, televizyon televizyon dolaşıyordu. Acılı bir babadan çok şöhret, reklam peşinde bir adamı andırıyordu..
Ortalıkta bir ikoncanlan, bir de o vardı.. İçin için kızıyordum.. Ama dünyalar güzeli gencecik kızını feci şekilde kaybetmiş bir babanın geçirdiği şok içinde ne yaptığını bilmeden deliler gibi dolandığını düşünüyor, acıyordum da.. Onu da düşünerek yazmadım..
Ama şimdi yazıyorum.. Çünkü şimdi, millet neyin ne olduğunu gördü, anladı..
Bizim acılı baba, Garipoğlu ailesi ile pazarlık etmiş iyi mi?.. Kızının kanına bedel biçmiş.. 3 milyon euro..
Dahası.. Cüneyt Özdemir'le pazarlığa kalkışmış..
"Bu olayı kitap yapmak istiyorum" demiş, Cüneyt.. "Bizim payımız ne olacak" demiş, acılı baba.. Donmuş kalmış Cüneyt.. Olayı kapatmış.. Ama aile kapatmamış.. Haftalar geçince aramışlar Cüneyt'i tekrar "Kitap işi ne oldu" diye.. Şimdi düşünüyorum..
O canlı katıldığı TV programlarından, ana haberlerinden de bir şeyler istedi, aldı mı diye?..
Bu adam ekran ekran dolaşıp gaz verirken Celalettin Cerrah, belki de en altı çizilecek lafları etmişti.. Dikkatle dinlenecek ve soğukkanlılıkla değerlendirilecek..
"Her şeyi polisten beklemesin aileler.. Herkesin peşine polis dikemeyiz.. Anneler, babalar, çocuklarına, kızlarına dikkat etmeliler.."
Yeri yerinden oynattı bir kısım medyamız.. Cerrah bir saldırı kampanyasına boğuldu.. Ortada bir acı ve bu acıyı her fırsatta kullanan bir baba vardı ya.. Cerrah'a saldırmak da, tiraj ve reytingdi..
Kimse "Bu adam ne diyor" diye düşünmedi..
İstanbul'da kaç milyon genç kız var?..
Bunlar kimlerle arkadaşlık yapar?. Geceleri nerde kalır?. İlaç, hap, eroin, kokain kullanır mı?. Satanistlik, bilmem ne hocacılık gibi garip tuzakların içine çekiliyor mu?..
Tabii polis takip edecek.. Ama genelde.. Özelde nasıl etsin?.. İstanbul nüfusunun yarısını polis yapmak gerek, öbür yarısını izlesin diye..
Özeli kim yapacak?.. Aileler.. Anne ve babalar..
Kızın gecelerini evin dışında geçiriyorsa sık sık, anne ve baba merak etmez mi, "Nerde kalıyor, ne yapıyor" diye..
Cerrah bunu söyledi işte ve bunu söylediği için de "Günah Keçisi" ilan edildi..
Polisin katili yakalayamamış olması bir şeydir.. Bir polis müdürünün özellikle büyük kentlerde yaşayan anne ve babaları, kızları ile daha yakından ilgilenmeye davet etmesi başka şeydir..
Dünyanın bütün büyük metropollerinin polis yetkilileri bunu yaparlar.. New York'un, Londra'nın, Paris'in.. Aklınıza nere gelirse, oranın..
Bir yandan mafya, bir yandan seks çeteleri, bir yandan garip tarikatlar her ülkede gençleri tuzağa çekerler.. Çünkü ortada büyük para, ortada tonla sapık vardır.
Polis de her ülkede uyarır.. "Aman çocuklarınızı yakından izleyin.. Kimlerle arkadaşlık ediyor?.. Son zamanlarda ruh halinde bir değişiklik oldu mu?.. Kolunda, bacağında fiziksel izler var mı" benzeri yığınla konuya dikkati çeker..
O kentte polisin olması, ailenin gamsız, tasasız, aldırmasız olmasını gerektirmez.
Polis ailenin yerini alamaz!..
Cerrah bunu söylemek istedi..
Anlamadılar..