Okur Sema K.'dan aldığım e- maille beynimden vurulmuşa döndüm.. "Meriç Sümen borcunu ödüyor" diye yazmıştım, nisan ayında.. Dünya balesinin en ünlülerinden, Bolşoy'da dans etmiş ender yabancılardan Meriç, Kadıköy'de bir dans stüdyosu açmıştı..
Kurdelayı Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'la birlikte kesmiştik.. Meriç büyük bir coşku içinde "Yeni Meriçler yetiştireceğim" demişti.. "Hele bir genç var, 14 yaşında, nasıl bir yetenek bilemezsin.."
Meriç, bu halkın vergileri, bu devletin desteği ile yetişmiş, Meriç Sümen olmuştu..
Şimdi aldıklarını geri verecekti işte.. "Meriç Sümen borcunu ödüyor" başlığının sebebi buydu..
..Ve Sema diyordu ki..
"Kızımı kaydettirmek için gittiğim verdiğiniz adreste 'Devren kiralık' yazıyordu." Soruşturmuş "Ne oldu" diye.. Öğrenmiş..
Milli Eğitim Bakanlığı, Meriç Sümen'in, yıllar boyu biriktirdiklerini, halktan aldıkları ile öğrendiklerini, halka geri vermesine izin vermemiş "Olmaz" demişti.. "Kapatacaksın.."
Aklım almadı..
Hemen Meriç'i aradım..
"Okurun yanılmış" desin diye.. "Orası bize yetmedi, küçük bir yerdi, taşındık" desin diye..
"Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir" dedi ya, Yaşar Kemal.. Hiç umudum yok ama, üretiyorum kendi kendime..
Meriç "Ne yazık ki doğru Hıncal" dedi..
Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri anında gelmişler..
"Burası okul olmaz.. Siz okul açamazsınız" demişler..
Yer küçükmüş.. Meriç 65 yaşını geçip devletten emekli olmuş, falan, filan.. Bin dereden, on bin su..
Meriç "Burası okul değil.. Dünyanın her yerinde örneği var. Sadece bale stüdyosu.. Ben burada sınırlı sayıda çok yetenekli gençlere bildiklerimi öğreteceğim" demiş ama anlatamamış..
Kafa, Zeynep Mutlu Okulunu yıkan kafa.. Usul bahanesi ile okul yıkma..
"Lanet olsun" demiş Meriç.. Kapamış stüdyoyu çekilmiş köşesine.. Öylesine kırılmış, soğumuş ki, beni bile arayıp "Benim stüdyoyu kapıyorlar" dememiş.. Kimseden yardım istememiş, basmış kilidi, çıkmış gitmiş.. Kapıya "Devren kiralık" levhası asarak..
Buyrun Sevgili Kültür Bakanımız.. Buyrun Sevgili Ertuğrul Günay.. Kurdelayı siz kestiniz.. O gün ne güzel şeyler söylediniz..
Sonuca bakın..
Efendim mevzuat hazretleri..
Yere batsın mevzuat..
Siz Kültür Bakanısınız.. Milli Eğitim Bakanı sizin partiden arkadaşınız..
Bu iş iki satırlık bir yönetmelik değişikliği ile düzeltilemez, bu ayıp giderilemez mi?.
Türk Balesini kuran Madam Ninette de Lalois, 2001 yılında 103 yaşında öldü. Ölünceye kadar da, baleye hizmete devam etti.. Avrupa'nın dört bir yanında okullar kurdu, öğrenciler yetiştirdi.. Oyunlar sahneledi..
Ankara'da Çeşmebaşı'nı sahneye koyduğunda, 68 yaşındaydı..
Biz Madam'ın en iyi öğrencisi Meriç'i yaşı 65'i geçti diye, "Ölümü beklemeye" mahkum ettik..
Sanatçının yaşı mı olur, Sevgili Günay..
Öğretmenin yaşı mı olur?.
Benim şimdi, mesela, gazetecilik öğretme hakkım yok mu?.
Bu ülkenin en iyi gitaristlerinden Doğan Canku, bildiklerini genç bir yeteneğe nakletmek için ille de dört başı bayındır okul mu açmalı?. Bir minik stüdyoda çok özel öğrenciler yetiştirmesine bakanlık niye karşı, mesela?.
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük balerini, bale hocası, bale yöneticisi, Devlet Opera ve Balesini yönetmiş Meriç'in, yeni Meriçler yetiştirmesini Cumhuriyet Türkiyesi engellemeli mi, teşvik mi etmeli?..
Müdahale edin Sevgili Günay.. El koyun.. Milli Eğitim Bakanı meslektaşınızla hemen konuşun.. Bu utancı, bu ayıbı, bu yüz karasını kaldırın.. Hem de acilen!..