Tüm ülkeye Dünya Atletizm Şampiyonasını anlatmıyorlar.. Hıncal Uluç'a yanıt verme telaşı içinde araya aptalca cümleler, konuşmalar sokuşturuyorlar..
TRT'nin yayınlarını eleştirdim ve Eurosport'la mukayese ettim ya.. Durup dururken bir laf.. "Biz burada iki kişiyiz. Eurosport 50 kişi.." Yalan!..
Bir defa Nejat Kök'ü adam yerine saymıyorlar demek. İkincisi, Eurosport, orada 50 değil, 0 kişi.. Benim mukayese ettiğim şey, Alman televizyonlarından alınan yayıncılık değil, anlatım..
TRT'nin tüm adamları orda, Berlin'de, tribünde.. Eurosport'un anlatımcıları ise İstanbul'da benim gibi ekran başında..
Hangisi daha iyi anlatmalı?.. Orda olanlar mı, burdakiler mi?..
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e bir teklifim var. Yayın yapılan 9 günden istediğini seçsin.. O güne ait, TRT ve Eurosport yayınlarını birlikte izleyelim. İbrahim Şahin, farkı kulaklarıyla duysun..
Fransa Turunu efsaneye çeviren Caner Eler ve arkadaşları, Dünya Atletizm Şampiyonasında da muhteşemdiler.. Yayını Eurosport'tan izleyenler, anlatıma doyamadılar, bu arada neler neler öğrendiler.. Bu dersine nasıl çalışmadır, bu nasıl atletizm bilgisidir, bu nasıl hafızadır?..
TRT'nin tüm spor servisini, bir Caner'le değişirim, tereddüt etmeden, Şahin'in yerinde olsam.. Kızmasın Şahin.. Bir öneri daha.. TRT ekibini bir yana toplasın. Caner tek başına öte yanda otursun.. Ben 5 atletizm sorusu sorayım. Hepsi de TRT'nin canlı yayınladığı, bu "Tatilciler" in yerinden anlattığı (!) olaylara ait..
Cesaret edebilirler mi?..
Bir örnek vereyim.. Fark ortaya çıksın..
Yarışmaların son günü..
Türkiye ilk ve son madalyasını almaya çok yakın. Kazanırsak, bu atletizmde koşular dışında kazandığımız ilk Dünya Şampiyonası Kadınlar Madalyası olacak..
Son atlayışlara gelinmiş.. Melis Karin May, üçüncü durumda.. Atletler 8'inciden başlayarak başa doğru son atlayışlarını yapıyorlar.. Yani, sondan beş kişi, 6.80 metreyi geçemezse, madalya Melis'in.. İlk dört atladı.. Geçemediler. Melis'le madalya arasında bir tek kişi kaldı. Kübalı.. O pist başına giderken, 4x400 finali için atletler starta geldiler.. Yayın, pistteki koşuya döndü.. TRT'ciler de öyle.. Melis'i unuttular.. Düşünün.. Türkiye tarihinde bir ilki yapacak, o Kübalı 6.80'in altında kalırsa.. Siz Berlin'de tribünde olsanız neyi seyreder, yayında olsanız bu ülkeye neyi anlatırsınız?..
TRT, 4x400 ün takımlarını anlatmaya başladı, ellerine verilen bültenden okuyarak.. Eursport'taki Caner, İstanbul'da bilgisayar başında uzun atlamayı takip ediyordu oysa.. Heyecanla beklediğimiz haber Berlin'den değil İstanbul'dan geldi.. Ekranda 4x400 takımları gösterilir ve tanıtılırken Caner "Bu arada Kübalı atlet, son atlayışını yaptı, 6.80'i geçemedi ve Melis'in madalyası garantilendi" diyerek heyecanla beklediğimiz müjdeyi verdi..
TRT olayın farkına 10 dakika sonra, 4x400 bittikten sonra ancak varabildi ve seyircisine ulaştırdı, iyi mi?..
Bu ikisi arasındaki yayıncılık farkını anlayabildiniz mi Bay İbrahim Şahin?..
Ben eleştirene kadar konuşturmadıkları Nejat Kök'e yayın sona ererken ne sordular bilir misiniz?..
"Sayın Kök, yayınlar boyunca yeterli yorum yapma fırsatı bulabildiniz mi?.."
Yani ayıbın ölçüsüne bakar mısınız?.. TRT'nin tüm dünya Türklerine yaptığı yayını hangi amaçla kullandıklarına bakar mısınız?..
Yahu Sabah okumayan birisi bu aptalca sorunun sebebini bilir mi?..
O zaman erkekçe sor.. "Hıncal Uluç böyle dedi, ne dersiniz" diye..
Nejat dünyanın en kibar adamıdır.. Ölse o soruya "Hayır" demez.. Ayrıca derse bilir ki, TRT bir daha yüzüne bakmaz.. Böyle soru olur mu?..
Bay Şahin..
TRT spor servisi atletizmi sevmez. Atletizmden anlamaz.. Bu yüzden dekatlon finalleri devam ederken yayını keser. Bu yüzden 50 km Yürüyüş, Maraton Erkekler ve Kadınlar gibi, insanın yücelişini anlatan muhteşem yarışları ekrandan kaçırır, yerine, tarihten seçmeler, bant yayınlar koyar. Çünkü TRT'nin Berlin tatilcileri o kıymetli (!) saatlerini atletizmle geçirmek istemezler..
Şimdi ekibinize sorun ve lütfen bana yazılı yanıt yollayın..
Bu üç yarış niye yayınlanmadı, dekatlon finalleri niye kesildi?..
Ayrıca Bay Şahin..
Berlin'den yapılan Maraton yayını ile, son İstanbul/ Avrasya Maratonu yayın bantlarını isteyin ve bizahmet ikisini de izleyip, yayıncılık farkını görün.. Eloğlu maratonu fırsat bilip kentini ve güzelliklerini nasıl tanıtıyor, bir yarışı nasıl veriyor, biz nasıl iğrenç bir yayın yapıyoruz?.. Dünyanın bütün büyük maratonlarını naklen yayınlayan Europort'un Avrasya Maratonunu vermekten niçin vaz geçtiğini o zaman anlarsınız.. O zaman belki şimdiden önlem alır "Efendiler, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Merkezi.. Bu sonbaharda Avrasya Maratonu yayınını Avrupa Kültür Ajansı ile işbirliği yaparak planlayın, İstanbul'un kültür hazinesini parkur ve yarış boyu dünyaya tanıtın. Yayını Eurosport'un almasını da sağlayın ki, dünya izlesin" dersiniz.
Ama yapmazsınız Bay Şahin.. Siz bunların hiç birini yapmaz ve sorduklarıma yanıt da veremezsiniz..
Adım gibi biliyorum..
Ben de bu yazıyı sizin için yazmadım zaten.. Okur, sizi ve yönettiğiniz TRT'yi tanısın istedim, o kadar..