Üzerinde "Silivri 4 nolu L tipi Kapalı Ceza İnfaz Kur. Müd. Mektup Okuma Komisyonu" mühürlü bir mektup aldım.. Aynen sizlere sunuyorum.
***
Sevgili Hıncal Ağabey,
Tutuklanmamın hemen sonrasında yazdıklarından 10-15 gün sonra haberdar oldum. Okuyunca teşekkür mektubu yazayım dedim. Tutukluluk uzamazsa telefon ederim ya da ziyaret ederim, diye düşündüm.
Silivri'de kalış uzayınca en azından bir mektupla size ulaşmak istedim.
Anımsarsanız son olarak Kasım 2008'de İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'nda karşılaşmıştık. Bana güzel bir selam ve kocaman bir gülüş armağan etmiştiniz.
Olup bitenlerle ilgili fazla bir şey söylememe gerek yok, siz de dikkatle izliyorsunuz.
Yaşamım boyunca başlıca kaygım gazeteciliği olabildiğince başarılı şekilde yapmak, haber ve kitap üretmek oldu. Elbette hâlâ aynı duygulardayım.
29 yıllık gazetecilik yaşamımın 6 yılı da (1993-1999) Ahmet Taner Kışlalı ile yan yana geçti... Kışlalı ailesinin sizin için önemini biliyorum. Kısaca paylaşmak istedim.
Gelinen noktada gazeteciliğimi kanıtlamaya gerek duymuyorum ama, bunu hukuka, yargıya anlatmam gerekiyor.
Her şey için yeniden teşekkür ediyorum.
En kısa sürede özgür bir ortamda görüşebilmek dileğiyle saygılar sunuyorum.
Koğuş arkadaşım Prof. Ferit Bernay'la zaman zaman kulaklarınızı çınlatıyoruz. O sizi Fen Lisesi'ne geliş günlerinizden beri izliyor. O da aynı dilekleri paylaşıyor.
Sevgili Nebil'e de selam, sevgi..
Mustafa Balbay.