Abuzittincim,
Benzin 4 kuruş daha ucuzlamış. Şimdi sana Kıbrıs'tan yazıyorum bizim tarafta aynı benzin 1.8 lira. Rum tarafında da 80 cent! Bu ne biçim iştir kardeşim KKTC'ne benzin Türkiye'den gitmiyor mu? Neden orada 1.8 lira da bizde 3'ün biraz altı.
Böylesine kazıklanmak insanın ağrına gidiyor. Kaldı ki Kıbrıs'ın Türk kesiminde insanlar (gerçek Kıbrıslılar) bizlere oranla daha daha iyi şartlarda yaşıyorlar. Milli Gelirleri bizim şişirilmiş rakamlarımızdan en az bir kat daha fazla. Asgari ücret eski parayla net 1 milyonun üzerinde. Bir çöpçü ayda 3 milyon lira kazanabiliyor.. Üstelik benzin de bizim verdiğimiz paranın yarısı!
Koyun gibiyiz bilader.
Hükümetlerin göz göre göre kazıklamasına toplu olarak bi tepki vermeyi beceremiyoruz. Şimdi, benzin 4 kuruş ucuzladı diye zil tak oyna..
Tabii Kıbrıs Türklerinin de pahalılık yönünde kendilerine göre dertleri yok değil. Onlar da "Rum tarafında dananın kilosu 6 euro. Biz de niye 20 lira" diyorlar. Yalnız dana değil bi çok şey Rum tarafında daha ucuz ve tatil günleri bizimkiler kafileler halinde Rum tarafına geçip alışveriş yapıyorlar.
Dikkatimi çeken araba ve yedek parça fiyatları, Türkiye ile yarı yarıya. Dikkatimi çeken başka bi şey, aynı yağmur Lefkoşe'nin iki tarafına da yağdı, bizim taraftayken karşıdan karşıya geçebilmek için "şişme bot" aradım. Rum kesimindeyse paçama su değmedi.
Şu altyapı sorununu ne burada ne Türkiye'de çözemedik gitti. Bi taksi şöförü "Rumlar bizden 60 yıl ileri abi" dedi. 60 değil ama bi 30 kesin Abuzittincim. Maalesef bu böyle!
Bunda, son yıllarda Türk Kıbrıs'a gelip yerleşen ve hâlâ gelmelerine göz yumulan işsiz güçsüz biz Türklerin de rolü olabilir. Şu anda Kuzey Kıbrıs'ta nüfusun 400 bine yaklaştığı söyleniyor. Gerçek Kıbrıs Türkü'nün sayısı 100 binin biraz üzerinde olduğuna göre 300 bin kaçak var demektir!
Gelenler hem vasıfsız hem de piyasada iş bulamadıklarından bi süre sonra bunalıma girip suç işlemeye başlıyorlar. Kıbrıslılar buna alışık değil, şoktalar! Geçenlerde biri ötekini 16 yerinden bıçaklamış. Hâlâ bunu tartışıyorlar..
Biri de bana "Yakın zamana kadar ne ev ne arabamızın kapısını kilitlerdik. Şimdi pencere baca her yeri kilitler olduk" dedi. Bundan nasıl bi övünç kaynağı çıkarabilirim diye uzun süre düşündüm bulamadım.
Lefkoşe'nin güneyinde çok inşaat yapılmış. Annan Planı söylentisi yayılınca "Nasıl olsa tapu dağıtılacak" diye önüne gelen önüne geldiği (çoğu Rumlara ait) yere binaları dikmiş. O canım zeytinlikler kökünden kesilip yerine kötü kötü binalar yapılmış.
Ben "Bu kadarı da insafsızlık.." diye söylenirken yanımdaki arkadaşım, "O kadar dertlenme dedi.. Bak şurada ne yazıyor?."
Baktım, eski zeytinlikler üzerine kurulmuş bi gurup kooperatif evinin üzerinde "Olive (zeytin) Villaları" yazıyordu..
Ne mutlu Kıbrıslı Türklere ki, hâlâ böyle anlayışlı vatandaşları var.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Tecellister@gmail.com