Bugün bir nokta koysak her şeye.Bir dursak. Bir nefes alsak. Bize biraz dışarıdan baksak. "Hangi fazlalığımızdan, tahammül edemediğimiz hangi tarafımızdan kurtulsak" diye bir düşünsek. Ölçsek, biçsek, tartsak...
Hangi tarafımızdan vazgeçerdik?
"Vazgeçmek" deyince şöyle bir duruyor insan. Kızmak, korkmak, suçlamak neyse de, vazgeçmek? Vazgeçmek, vazgeçmek işte!
Sonrası yok. Oysa biz, "Ya onlar ya bunlar"ın ülkesi değil, "Hem onlar, hem bunların
Ülkesi" olduk hep. 70 milyon "Ben"den kocaman bir "Biz" olduk.
Bu topraklarda bütün renkler yeşerdi, ne sadece kırmızı, ne sadece yeşil. Bütün sesler yükseldi; bazen tek tek, bazen birleşerek.
İçimizde muhafazakârı da var, liberali de.
Klasiği de var, postmoderni de. Kimi yaradanıyla camide buluşur, kimi sinagogda, kimi kilisede, kimi sadece kendi içinde. Ardında bir şey aramadıktan sonra bize mini etek de yakışır başörtüsü de. Sakallı da bizim, bıyıklı da.
Bir yanımız geçmişte, bir yanımız gelecekte.
Bazen daha doğudayız, bazen daha batıda.
Kimimiz hep soldayız, kimimiz hep sağda.
Konformist, sosyalist, kapitalist, idealist, fütürist, nihilist... Bütün "ist"ler bir arada.
Yeri gelir rakı sofrasında sohbete dalarız, zamanı gelir iftar sofrasında maaile toplanırız.
Türküyle Kürdüyle, Alevisiyle Sünnisiyle, Ermeni, Rumu, Yahudisiyle kardeşiz, arkadaşız, aileyiz, aynıyız. Bu yüzden, bize gelip "Siz şu, ya da bu taraftansınız" diyenlere bir tek cevabımız var:
Biz taraf tutan değil, tarafları buluşturan gazeteyiz. Kimsenin değil, Türkiye'nin sesiyiz.
Türkiye'nin gazetesiyiz!..