"İnanmazsın Hıncal" dedi Gürer Aykal, "Provalarda nasıl kusursuz çalmıştı.." Oysa Atatürk Kültür Merkezi'ni dolduran kalabalığın önüne çıktığında heyecandan titreyen parmaklarını biz önde oturanlar görüyorduk.
9. Antalya Piyano Festivali'ni Belediye Başkanı Menderes Türel'in açması fikri, Genel Sanat Yönetmeni Fazıl Say'dan gelmiş..
Çocukken yıllarca ders alıp çalmış başkan piyanoyu.. Ama 28 yıldır, hele de klasik tuşlara el sürmemiş..
Fazıl bastırınca, başkan eski hocasına koşmuş.. Altı ay çalışmışlar yeni baştan.. Fazıl "Hocanın seçtiği Bach çok zordu" dedi, "Benim diyen zor çalar.."
Ama Başkan iki kez duraksadığı Bach'ı salona çok keyif vererek çaldı. Esas olan müzik değildi zaten.. Yapılan işin simgesel güzelliğiydi öne çıkan.. Başkanı hepimiz coşkuyla alkışladık. Ondan sonra esas konser başladı..
Fazıl Say, Gürer Aykal ve Antalya Opera ve Balesi Senfoni Orkestrası..
Bunların hepsi Atatürk Cumhuriyeti'nin çocukları.. Hepsi Atatürk'ün kurduğu konservatuvardan yetiştiler..
Şimdi yurda dağılmışlar.. Dünyaya yayılmışlar..
Atatürk'ü anlamak, anlatmak işte bu..
Antalya Piyano Festivali dokuzuncu yılında.. Ve dolu.. Antalyalılarla dolu..
Bunu başarmak az devrim midir?.
Konserden sonra Su Otel'e geçtik.. Kokteyl vardı. Fazıl orda da süprizler hazırlamış.. Önce Zuhal Yorgancığlu'na eşlik etti. Sonra orada tanıdığım Atilla Aldemir'e.. Fazıl da Gürer de, Viyana'da yaşayan bu genç kemancı için "Mükemmel" demişlerdi. Öyleymiş gerçekten.. Bayıldım.. Sonra da Burhan Öçal'la kapadı geceyi, gümbür gümbür..
Gece Sera'da kaldım.. Otoman Palace adlı suit nihayet bitmiş.. Gecesi 3 bin euro falan.. Petrol şeyhleri, ya da Rus Oligarkları için.. Nasıl süslemeli bir dekor ve nasıl bitmez tükenmez bir daire.. Akşam alelacele tıraş oldum bir banyoda. Sabah tıraş makinem hangi banyodaydı diye aramak 15 dakikamı aldı.. Özer, hani o elektrikli golf arabaları var ya, onlardan bir tane koymalı buraya ki, yatak odasından salona, çalışma odasına giderken yorgunluktan bitmesin insanlar. Manzara muhteşem. Bir yan o emsalsiz Lara Plajı'na bakıyor, öte yan şelaleye.. Peh peh peh!..
Akşam yemeğini Vedat'ta yedik tabii.. Artık Antalya geleneği oldu Hacıbey.. Bir salata sosu var, Bursa'dan geliyormuş, yani kebabçıya salata için gidilir mi?.. Gidilir.. Masadan kalkarken parmaklarımı saydım.. Onu da duruyordu Allah'tan..