KİM olduğunu gerçekten bilmiyorum. Adalet Cingöz takma adıyla Pazar Sabah'ta yazıyor.. Bu Pazar sayfanın manşetindeydi.. "Bu dava çok konuşulacak" diye..
Dava değil ama, bu haber çok konuşulacak..
Gazetecilik mesleğinin kötü kullanımına örnek olarak..
Hazret, Haluk Özden'in resimlerine bakmış, Adnan Çoker zannetmiş.. Yani öylesi kopyaymış..
Yazının girişi böyle.. Devamında okuyorsunuz ki, Adnan Çoker, Haluk Özden'i "Benden çalıyor" diye mahkemeye vermiş.. Bizim Adalet de yargıç ya.. Önce hükmü veriyor, kendince.. Sonra dava haberini veriyor.. Pes..
Adnan Çoker'i benim okurlarım tanırlar.. Ülkenin en önde gelen Modern Sanatçılarındandır. Her sergisini övdüm.. Bu 80 yaşındaki ustanın, bu genç çizgilerine nasıl hayran olduğumu hep anlattım.
Haluk Özden'i de tanırsınız.. O yenilerden.. Çok genç.. Ama kısa zamanda bu ülkenin en aranan sanatçıları arasına girmeyi başardı. Resimleri en çok, en hızlı satılan ressamlardan biri, belki de birincisi.. Sergisinin açılış gününe yetişmezseniz, köşesinde kırmızı nokta olmayan tablosunu bulamazsınız..
Şimdi sadede gelelim.
Bakın ben sanat uzmanı değilim.. Resim uzmanı hiç değilim.. Sadece meraklıyım.. İyi bir meraklı.. Bu kadarı bile, bir Adnan Çoker tablosuyla, bir Haluk Özden eserini ayırmama yeter.. O hani birbirine benzedikleri iddia edilen 50 Adnan Çoker, 50 Haluk Özden tablosunu karıştırın.. Bir tek fire vermeden, hangisinin kime ait olduğunu söyleyebilirim. O kadar fark vardır üslupları arasında..
Haluk Özden'in hızlı yükselişi birtakım kifayetsiz muhterisleri kıskandırmış olmalı. Adnan Hoca'yı gaza getirip, dava açtırmışlar belki..
Çünkü benim bildiğim Adnan Çoker, Haluk'la arasındaki dağlar kadar farkı fark edecek sanat kültürüne sahiptir bir.. Genç bir sanatçının başarısından gurur duyacak kadar da olgundur, iki..
Bu ülkede daha ne Çoker, ne Özden'lere yer varken, o zaman nedir bu dedikodu çığırtkanlığı..