Abuzittincim,
Öyle anlaşılıyor ki kazayı on gün geçmeden unutup işi gene "kader"e bağlamak üzereyiz kardeşim. Isparta'da düşen uçaktan bahsediyorum. Gerçekten kader mi yoksa "kader"in zorlanması mı?
Gazetelerde muhabir olarak çalışırken, uzun yıllar uçak kazalarının peşinde koşturduğumdan, havacılık hâlâ ilgimi çeker. Şimdi, kafama takılan soru şu: "Acaba bu uçuş gece değil de gündüz olsaydı bu kaza gene olacak mıydı?"
..Ve de "Isparta Havalanı'nda ILS cihazı olsaydı uçak gene düşer miydi?"
Son büyük kazalarda, Van da, Diyarbakır da, Samsun da, bu ILS cihazının bulunmayışı bizlere o acıları yaşatmıştı. Isparta'da da, büyük ihtimal, aynısı oldu. Bu öyle bi alet ki uçağı her türlü hava şartlarında pistin başına kadar getiriyor. Hatta bi pilot arkadaşım "..teknik artık öyle ilerledi ki bu aletlerle pilot hiç müdahale etmeden piste tekerlekleri değdirir" demişti. Ve sonra da eklemişti "Ama illa uçağı düşürecem derse, o başka!"
Isparta Havalanı'nda bu alet yok! Ve bu aletin olmadığını bile bile Atlasjet hem de gece vakti, alana inmeyi göze alabiliyor?
Ve buna Devlet Hava Meydanları da, Sivil Havacılık da ses çıkartmıyorlar. Ses çıkarmayan bi başkası da Ulaştırma Bakanlığı! Ayrıca, ILS' nin o kadar önemli olmadığını söyleyip kazanın nedenini doğrudan pilotlara yükleme gayreti içindeler.
Şimdi sana bi başka soru Abuzittincim. "Isparta Havalanı'na inen başka hangi havayolu var?" Artık Atlasjet de uçmadığına göre, bir tane bile yok! Yalnız hac zamanı THY'nin bi iki uçağı, o da gündüz vakti, inip kalkıyor hepsi o. Böylesine ıssız bi havalanında elbette kule personelinin de durumu soru işaretidir? Acaba kritik durumlarda pilotlara yardımcı olabilme yetenekleri ne?
Bütün bunlara son günlerde ayyuka çıkan, pilotlara aşırı yüklenme, tasarruf edecez diye teknik bakımların es geçildiği söylentilerini de eklersen...Bunları alt alta koyduğunda bu kaza ve bu aymazlık içinde ufukta gözükenler "kader" mi yani ?
Baksana Diyarbakır Havalanı'n da bile ILS sistemi henüz devreye girmemiş, kazadan beri 4 yıl geçti! Hal böyleyken Ulaştırma Bakanı "Yolda yürürken kaza riski 260 kat daha fazla" diyebiliyor. Avrupa'da bi bakan böyle konuşamaz. Zaten çoktan görevden alınmıştı!
Bu arada bi şi hatırlatayım kaza oranları istatistiklerine bakacak olursan durumumuz pek parlak değil. Avrupa da ve Amerika'da "0" kazayla uçan pek çok şirket var. Hatta Emirates'i de bunlara ekleyebiliriz. Oysa son kazayla bizim "hava" daki itibarımız biraz daha azaldı.. Başımızda bu zıhniyette yöneticiler oldukça gelecek de pek parlak gözükmüyor.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.