KALLİ'NİN kimseye ispatlayacağı bir şey yok.. Adını dünya biliyor. Parasına da muhtaç değil futbolun. Hayatının sonuna dek rahat rahat yetecek birikimi var.
Yani.. Dünya umurunda değil.. "Galatasaray beni kovarsa işsiz, parasız kalırım" endişesi yok.. Bu yüzden sahaya çıkardığı takımda ana fikri, işini ve maaşını korumak değil.. Maçı kendisi için oynamıyor.. Hedefi Galatasaray.. Ve de onunla gelecek başarının "İtibar Defteri"ne yazacakları..
Bu yüzden Galatasaray 11'i sahaya "Yenilmemek" değil, "Kazanmak" hedefiyle çıkıyor.
Farkı yaratan düşünce bu..
Ötekiler "Yenilirsek gideriz. Oysa beraberlik paçayı kurtarmamıza yeter. Bana ne takımdan" diyorlar. Her maça önce önlem alarak çıkmaları, kendi sahalarında bile maça, takımın hiçbir işine yaramayacak, ama kendi kellelerini kurtaracak tek puanlı beraberlik hedefiyle çıkmaları, "Hele gol yemeyelim, bir tane atarsak ne ala" demeleri bu yüzden..
Ve bu bencil, bu korkak, bu yaşlı kafaları, onlar kadar korkak, onlar kadar beyin ve yürek yaşlısı bir yorumcu güruhu destekliyor..
Dünya ön liberosuz futbola hızla giderken, bu ülkede tek ön liberoyla oynayanları bile "Neden iki değil" diye hâlâ yerden yere vuran, durmadan önlem alınmasını tavsiye eden kafa ihtiyarları bir de Kalli'ye "Yaşlı" diye saldırmıyorlar mı?..
Gülüyorum!..