İnanılacak gibi değil. 10 bin metrede ne kadar akıllı, ne kadar harika bir taktikle koştuysa Elvan; bu defa da o kadar akıl almaz, hafsalaya sığmaz bir yarışın içindeydi.
Bir defa yarış boyu yer tutmayı başaramadığından, 12 turun en az 8'ini ikinci kulvardan koştu. Kulvar farkı her turda 3.5 metre olunca yarışta herkesten ne kadar fazla koştuğunu; herkesten ne kadar fazla efor sarfettiğini varın siz hesaplayın.
İkincisi son tura girildiğinde 10 kişilik grup parçalanmamıştı. Böyle yarışlara atletizmde "Herkesin Yarışı" derler. Daha evvelki derecelerin, performansın artık önemli değildir. Burada dayanıklılığın yanında sprinti olan kazanır.
Elvan'ın böyle sprinti yok. 10 bin metrede bitime 3 bin metre kala yaptığı atakla grubu dağıtmış ve ilk 3'e yerleşerek madalyayı garanti etmişti.
Bu defa yarışa hiç karışmadı.
ATAK YAPSA GÜMÜŞ ALIRDI
Son tur çanı çaldığında 10 kişi yan yana olunca Elvan'ın madalya şansının olmadığı da ortaya çıkıverdi.
Çünkü dereceleri Elvan'dan kötü de olsa ondan çok hızlı bir yığın atlet vardı. Elvan'ın dünya rekortmeni Meseret Defar'a yetişmesi zaten söz konusu değildi. Bir Etiyopyalı iki Kenyalı da son 400'de onu çok rahat geçtiler ve beşinciliğe düşürdüler.
Elvan, 10 binde olduğu gibi bitime bin metre kala atak yapsa ve grubu dağıtsa son tura Defar'la birlikte girer ve gene gümüş madalyayı alırdı.
Sakatlığı olduğu söyleniyor ama sakat atlet yarışmaz. Ben bu tür bahaneleri anlamıyorum.