Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Recep Tayyip Erdoğan kimliği sınavda?..

Recep Tayyip Erdoğan gerçek bir demokrat lider mi, yoksa bir takiyeci mi?.
Önümüzdeki günler işte bu sorunun yanıtını verecek.
Bugüne kadar ki eylem ve söylemleri için "Belirli çevrelere bazı ödünler vermek zorundaydı. Öyle konuşması gerekiyordu" demek mümkün.. Ama tek başına, tekrar ediyorum, AKP olarak değil, tek başına bu ülkede yaşayan iki insandan birinin "Güvenoyu"nu aldıktan sonra, artık, inanmadığı, düşünmediği hiçbir şeyi söylemesi ve yapmasına gerek yok. Çünkü o artık AKP'nin de güçlü lideri. Parti içi mavi boncuklar dağıtmasına, ödünler vermesine ihtiyacı kalmadı.
Yani..
Recep Tayyip Erdoğan bugün takiyeci değil, gerçek bir demokrat olduğunu kanıtlamak zorundadır. İki sebepten..
Birincisi.. AKP seçimi tek başına kazandı. Ama AKP tek bir parti değil aslında. Bir koalisyon. Ilımlı İslam kökenli parti, ülkenin yarısının oyunu, bu görüş sayesinde toplamadı. Öyle olsa Erbakan yıkılmaz, Erbakan sıfırlanmazdı.
Liberaller, demokratlar ve de özellikle Mumcu'nun son dakika darbesi ile DP çökünce, muhafazakâr merkezciler, AKP'de toplandılar.
Ortak sloganı "İstikrar" olan bu koalisyon oylarının AKP'de kalması, Recep Tayyip Erdoğan'ın demokrat kimliğinin tüm çizgileri ile ortaya çıkması ve üzerine ilk günden beri yapışan "Takiyeci" gölgesinin kalkmasıyla mümkün.
İkincisi..
Recep Tayyip Erdoğan sandığa giden iki seçmeden birinin oyunu aldı ama, Tandoğan, Çağlayan ve Konak'taki yüz binler hâlâ orda..
Ankara, İstanbul ve İzmir'deki nerdeyse iki evden birine asılan bayraklar da yerli yerinde..
Ve bunlar, CHP'li, MHP'li falan değil.. Atatürk Cumhuriyetçisi..
AKP'ye seçimi o mu kazandırdı tartışması, bana sorarsanız biraz aptalca, biraz da kaybedenlerin özrü olarak sürüyor ama, adına e-muhtıra denen şey de hâlâ yerinde duruyor. O muhtırayı verenler bu ülke insanının hâlâ ve hâlâ en güvenilir kurumu olmaya devam ediyorlar.
Yani..
Cumhurbaşkanlığı makamını da ele geçiren AKP ve lideri, bu defa Ahmet Necdet Sezer sigortasından da yoksun, yasaları bildiği gibi çıkarır, atamaları bildiği gibi yaparsa.. Muhalefetin Meclis'teki varlığı etkisiz kalırsa..
O zaman muhalefet, geçmişte acı tatlı örneklerini gördük, sokağa dökülür. Doğuda terör sorunu sürerken, batıda da sokak gösterileri başlar ve giderek şiddete yol açarsa, sonuç ne olur tahmin etmek güç değil..
Yani..
Recep Tayyip Erdoğan, kendisine oy veren Ilımlı İslam, Liberal, Demokrat ve Muhafazakâr Merkez koalisyonunu dengede tutarken, sivil toplum örgütlerini ve zinde kuvvetleri de sokağa indirmemek zorunda.
Bunun yolu da, akılcı, dengeci ve uzlaşmacı olmaktan geçiyor. "Artık güçlüyüm, istediğimi yaparım" dayatmasının tam tersine, akılcı, dengeci ve uzlaşmacı olmaktan..
İlk sınavlar belli.. Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı seçimleri..
AKP içindeki Erbakan Milli Görüşünün lideri Bülent Arınç'a geçen dönem iki büyük ödün vermişti, Erdoğan. Onu Meclis Başkanı yapmıştı ve Arınç'ın dayatmasına boyun eğip, Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanlığı'na aday göstermişti.
Şimdi Meclis'in başına gene Arınç geçer ve gene Gül aday gösterilirse, bu "Her şey eski tas, eski hamam" demek olacaktır.
O zaman da, Erdoğan'a oy veren "İstikrarcı koalisyon" fena halde yanıldığını görecektir. Çünkü, bu ülkede istikrar sandıktan değil, yönetimden çıkar. İstikrarı bozduğu yazılan ve söylenen edilen eylemler, Menderes'ten başlayarak, hep sandıktan çıkanlara karşı yapılmadı mı, bugüne dek?..
Meclis Başkanlığı için bugün Arınç'ın adı bile geçmiyor. Bu çok olumlu bir işaret.
Erdoğan daha zafer gecesi, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda muhalefet liderleri ile görüşeceğini açıkladı ve Baykal'la, Bahçeli'yi aradı bile.. Bu da ikinci olumlu işaret.
Şimdi yapması gereken şey, bu havayı devam ettirmesi ve her iki başkanlık için de "Ben halkın yarısının oyunu aldım, İstediğimi seçerim artık" dayatması yerine, halkın yüzde yüzünün kucaklayacağı isimleri araştırması olmalıdır.
Bunu yaparsa, Recep Tayyip Erdoğan kimliği üzerindeki çok soru işaretleri büyük ölçüde kalkmaya başlar.
Ben, yeni dönemde bu Recep Tayyip Erdoğan'ı göreceğime inanmak istiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA