SEDA Çetinkaya'nın mektubundan bir düz yazı çıktı.. Taştaki Gözyaşı.. Üç de şiir.. İsimsiz.. Okudum.. tekrar okudum.. Bir daha okudum.. Bir daha.. Bir daha.. "Bunları herkes okumalı" dedim kendi kendime..
***
"Oyunlar yarat kendine, sevdaların ardından koş, tut yaşamı sıkıca, kayıp gitmesine izin verme parmaklarının arasından. İstersen yıldızları say ama unutma gece yine uzun olacak..." Sayfayı çevirdi, yine bir cümleye başlayacaktı ki belki bununla çok şey değişecekti yaşamında belki de hiç vazgeçti. Açık, ters bir şekilde yatağa bıraktı kitabı. Ayağa kalktı, yine vazgeçti. Ve ışığını kapatıp hayalindeki sevgilisinin yanına uzandı. Eskilere bir yere gitti. Upuzun yollarda kısacık çocukluğuna vardı. Bir saklambaç gördü, çok koşuğu, bir de mavi gözlü bebeğini çok sevdiği. Aradı ama başka hiçbir şey bulamadı. Gençliğine geldiğinde bitmez sandığı bir aşkla, ama elbette betiği, sarhoş olup şarkı söylediği birkaç geceden fazlasını göremedi. Sonra, sonra zaten kendisi sandığı adamın gölgesiyle birlikte.. Uyandığında sormadığı sorunun yanıtını biliyordu. Lanet etti, kararsızlığına 'En kötü karar' dedi, kararsızlıktan iyidir. Sonra bunu bir yerlerden okuduğunu anımsadı ama bulamadı. Hayatını düşündü bir an. Yaşamın hiç içine girmediğini fark etti, kızdı kendine. Yanındakini arkasındakini içindekini dışındakini o hep aynı şeyi göremediğine sinirlendi. Uzun yolları düşündü geçtiği.. Ağladı, taşların otların üzerine.. Karşılaşamadığı, bilmediği her şeye ağladı. Ölmekten korktu ilk kez.. hiç yaşamadan ölmekten korktu. Gözlerini kıstı. Önündeki yollara baktı bu defa; uzun mu, kısa mı anlayamadı. Kararını verdi: Ayağa kalktı tekrar.. Oturmadan kitabı açtı, kapamadı, sayfayı çevirdi. Vazgeçmedi bu kez.. Okudu: "Yine de fark etmek iyidir. Gerçekten gözlerini kapamadan gözlerinin kapalı olduğunu."
***
Her bahar yeniden sen
Her bahar farklı sen
farklı ben
yeniden..
Ve gittikçe daha aşina
Özledikçe daha mutlu
Değiştikçe saklı sırlı
Konuşamadıkça umutlu
Her bahar yeniden!
***
En son ne zaman baktın kalbini avucuna almış adamın resmine?
Çok eski de olsa, hatırlamasan da
Dolapta, çekmecede
Her neredeyse
Bilmesen de
Kalbi hep avuçlarında parmak ucunda sana doğru hâlâ!
***
Bazen yıldızları süpürürsün farkında olmadan
Güneş kucağındadır bilemezsin
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kurulur da orkestra, duyamazsın
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun
Anlamazsın
Uçar gider,
Koşsan da.. tutamazsın.
***
Seda,
Ne olur yazmaya devam et!..
(17 Ağustos 1996'da yayınlandı)