HİÇ haberim yoktu.. Tesadüfen AKM'deydim o gece.. La Bayadere balesini, bir de birinci casttan izlemek için.. Meğer Osman Şengezer için minik bir jübile gecesi düzenlemiş, İstanbul Opera ve Balesi Genel Sanat Yönetmeni Kerim Soysal.. Dilerim güzel bir gelenek olur..
La Bayadere'de, bu yıl yasa gereği emekli olan Osman Şengezer'in resmi sıfatı ile son dekor ve kostüm çalışmaları var.
Çok kısa çok duygulu konuştu Osman.. 46 yıl.. 460 tasarım.. Yılda on.. Ayda bir.. Bu nasıl bir yaratıcılıktır?.
Benim için de duygusaldı o an.. Bu 460'ın hemen hepsinde vardım.. Adım adım izledim Osman'ı, doğuşundan bugüne.. Zaman zaman hem de ne sert eleştirdiğimi hatırlıyorum, hiç ama hiç kızmayan, gücenmeyen dostumu.. "Bu ne zevksizlik" diye yazmışlığım dahi var.. Ama her defasında boynuma sarıldı hep..
Osman sahnede kalacak. Yasa adamı resmen emekli eder, fiilen edemez ki..
La Bayadere bu defa çok daha iyiydi.. Hele de Gölgeler Krallığı adı ile efsaneleşen üçüncü perde bu defa tam bir rüya gibiydi.. Enfes bir kordo bale ve Tülay Yalçınkaya ile Berk Sarıbay'ın duyguyla izlenen solo ve ikilileri..
İkinci perdede coşku gene tavana vurdu, Tatyana Egeli, Cem İndere ve Can Tunalı başta, İndus dansçıları ile.. İlke Kodal gene çok çok iyiydi.. Geceye damgasını vuran dansçı ise Altın Solist Ediz Ergüç oldu. Alkışa doyamadı Ediz..
Yoğun vals müziği ve koreografisi seyirciyi hemen kucaklayan La Bayadere, Türk balesinin yüz aklarından bir performansla sergileniyor.. Çıkarken "Ülkemde neler yapılıyor" diye gurur duyuyorsunuz.
Ben fırsat buldukça görmeye devam edeceğim.. O kadar tekrar tekrar görülmeye değer..
Bu emsalsiz şöleni siz de kaçırmayın sakın.. Ve de biletinizi evvelden alın. Perşembe gecesi tıklım tıklımdı, AKM, salon, balkon..