Türk futbolunun, gerek kulüp, gerek milli takım bazında en parlak dönemine imza atan Galatasaray'ın o zamanki başkanı Faruk Süren'den bir not aldım. Aynen naklediyorum..
"Geçen haftaki yazında AIG'ye ve senin tabirinle 'dünya mükemmeli stad projemize' de değindiğin için teşekkür ederim.
Özhan Canaydın; AIG'nin 30 yıl ve daha uzun süreli yatırımların değerlendirildiği gayrimenkul fonundan faydalanıp, projesi ve tüm izinleri tamamlanmış, yapım ihalesi Tekfen ile imzalanmış stadın finansmanını bu fonlardan temin etme becerisini göstereceğine, AIG ile kavga etmeyi yeğlemiş, bu kavgayı "İstiklal Savaşı"nı kazanmış edayla kutlamaya çalışırken Türkiye'deki ticaret mahkemelerinde dahi kaybederek uluslararası tahkimin ağır yaptırımlarından son anda Ünal Aysal'ın yardımıyla kurtulmuş ve AIG'nin cebine de ilaveten 9 milyon dolar tazminat ödemiştir.
Bunlara ek olarak da 2 milyon dolara yakın Hukuki Danışmanlık masrafı etmiştir. Ezcümle, adamlardan istifade etmektense Galatasaray'ın 11 milyon dolarını sokağa atmıştır ve kimse bunun hesabını sormuyor.
Elbette Özhan Canaydın'ın bu davranışının arkasında kimlerin, hangi 'büyüklerin' olduğu biliniyor, ama ifade edilemiyor. Yoksa Özhan Canaydın, kendi başına, böyle işlere zaten yeltenemez."