GALATASARAY camiasının, dikkat buyurun, futbol takımının değil, camianın en saygın isimlerinden biriydi İsfendiyar.. WM futbolunun, İngiliz tipinin sonuncu dev açıklarından biriydi, hızlı driplinglerle çizgiye iner, oradan gol pası verirdi.
Tarihi Macar maçının iki golünü, Lefter'e ve Metin'e öyle attırmıştı.
İsfendiyar'ı seyretmeye yetiştiğim için çok mutluyum. Daha sonra tanıdım da. Sahalardaki efendiliği aynen yaşamında vardı. Sessiz.. Öne çıkmaktan hoşlanmayan, kendi halinde.. İki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptığını dahi hatırlayan pek çıkmaz..
Ölümü de öyle oldu.. Nerdeyse "Bir garip öldü diyeler" dediği şairin.. Bu büyük Galatasaraylı'nın cenazesinde Galatasaray kulübü nerdeyse yoktu.
Oysa orada Fenerbahçe Divan Başkanlığı'nın, Fenerbahçe Divan Kurulu'nun, Fenerbahçe Başkanı'nın, Fenerbahçeli Futbolcular Derneği'nin, Fenerbahçeli, zamanın futbolcusu "Canavar" Burhan Sargın'ın çelenkleri vardı. Süleyman Seba'nın çelengi vardı.
Cenazeyi unutan Galatasaray, maçta saygı duruşunu nerden hatırlayacak. Kupa maçı öncesi İsfendiyar anılmadı, futbolcuların kollarına siyah band bağlanmadı..
Koca İsfendiyar, Galatasaray'ın sembollerinden, en iyi örneklerinden İspenç, öyle gitti, sessiz, sadasız..