Aradan salona döndüğümde sahnede biri vardı.. Bizim Yavuz Seçkin zannettim, Enrico Macias'ın taklidini mi yapıyor ne, play backle..
Önlerdeki yerime yaklaşırken gerçeği gördüm.. Ta kendisiydi.. Enrico'nun ta kendisi..
Vay be.. Vay be.. Ne aşklar yaşamıştık onun şarkıları ile.. Kızlarımızın hemen hepsi vurulmuştu adama.. O zaman gündüz diskoları falan yok.. Ev partilerine kızı getirmenin şifresiydi, "Enrico'nun yeni albümü var" demek.. Enrico ile sarılırdık birbirimize, mumla aydınlanmış ev salonlarında..
A gerzek Hıncal, sen 30 yıl ayni mi kaldın da, Enrico'yu aynen öyle bekliyorsun..
Hafif.. Ne hafifi, bayağı bir göbek.. Saçlar asker traşı gibi.. Kıyafetin hiçbir özelliği yok.. Sokaktan geçerken içeri girivermiş gibi.. Oysa koyu renk şart.. Bu kılıkta birini nasıl almışlar ki içeri, dersiniz..
Ama söyledikçe.. O ne aşklarımıza eşlik eden o ölmez şarkıları birer birer dinledikçe, sahnedeki adam değişiyor sanki.. O 30 yıl öncesinin yakışıklısı oluyor gene.. Bizim kızların kalbini anında çalan o müthiş delikanlıya dönüşüyor..
Ajda Pekkan gereğinden fazla kaldı sahnede.. O her zaman burada.. Enrico binde bir.. Gecenin asıl konuğu o.. Havayı biraz ısıtıp sahneyi bıraksa Enrico gece yarısına az kala çıkmayacak, yarısı boş salonlara söylemeyecekti.. Bu kadar da çabuk gitmeyecekti, söyleyeceği daha ne şarkılar varken..
Böyle düzenlemeleri niye doğru dürüst yapamıyoruz?.. Yüzlerce davetliyi "Şov başlıyor" diye ışıkları karattıktan sonra 20 dakika karanlıkta bekletmeyi beceriyoruz oysa..
Lütfi Kırdar İstanbul'un en doğru yapılarından biri.. Kentin gelmiş geçmiş en kötü belediye başkanı, CHP'nin kökünü kazıyan Nurettin Sözen'in belki de yaptığı tek doğru iş..
Yerindeki leş, Spor ve Sergi Sarayı Kongre Merkezi'ne dönerken, Sevgili dostum, kardeşim Turgay Demirel koşup, "Hıncal Ağabey, salonumuzu elimizden alıyorlar, savaşımıza katıl" dediğinde "Sen basketbolu her yerde oynarsın.. Oysa Kongre Turizminin hızla geliştiği günümüzde, İstanbul'un oteller bölgesinde böyle bir salona şiddetle ihtiyaç var" diye yanıt vermiştim.
10 yılda, 2 milyar dolar kazandırmış İstanbul'a Lütfi Kırdar.. Önümüzdeki beş yılı şimdiden doluymuş.. Buyrun bakalım..
Lütfi Kırdar'ın Onuncu Yılını kutladığımız gün, Kültür Bakanımız Atilla Koç aradı, müjdeyi verdi..
"Ayazağa'daki Kültür Merkezi önündeki tüm engeller kalktı. Son imzalar da atıldı. Yakında kurdelayı keseriz.."
Harika!..