Bazılarına göre, Özhan Canaydın, geçen seçim son anda Ergun Gürsoy'u listesine alarak seçimi kazanmıştı ya..
Bu defa da Adnan Polat sürprizi ile kongreyi götürdü.. Doğruluk payı olabilir.. Ama benim gözlemim, Yiğit Şardan'a seçimi Fener maçındaki tribün görüntüleri kaybettirdi..
Bu maçı çıplak gözle, ya da televizyondan izleyen pek çok Galatasaray Kongresi üyesi ile konuştum, seçim öncesi.. Hepsi dehşet içindeydi.. Ve de bunların çoğu o güne kadar "Özhan yıkılmalı.. Onun gitmesi için, karşısında kuvvetli kim varsa onun etrafında toplanacağız" diyenlerdi.
Karşıda kuvvetli olan Yiğit Şardan'dı.. İyi bir ekip yapmış, iyi bir program sunmuştu. Şardan seçim öncesi bunu gerçekleştiren tek adaydı üstelik.. Ötekiler seçime 48 saat kala, hala ikinci adamlarını bile belirleyememişken..
Tüm göstergeler Şardan lehineydi.. Fener maçı o çarşamba oynanmasa, bugün Yiğit Şardan Galatasaray Başkanıydı.
Peki o maç niye Kongre'yi bu kadar etkiledi?..
Fener maçında, sadece belirli köşelerden değil, sahanın her yerinden, saha kenarına yaklaşan her Fenerli futbolcuya genelde su şişesi olmak üzere, elde ne varsa fırlatıldı. Görüntü açık ve netti.. Bu bireysel ve anlık bir tepki değil, maçtan çok önce planlanmış ve hazırlanmış bir örgütlü eylemdi. Bu şekilde Fenerli futbolcular psikolojik baskı altına alınacaklardı. Eylemciler, sadece kendileriyle yetinmediler. Çevrelerindeki sıradan seyircileri de teröre boğdular. Bir Galatasaraylı seyirci, " Elimdeki suyu içmeye teşebbüs ettiğim için nerdeyse dövülecektim. Bana 'İçme.. Sahaya at. Herkes sahaya atacak' diye bağırdılar, Hıncal Ağbi" dedi, Ortaköy'de yürürken yakalayıp..
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, eylemin Yiğit Şardan'ın kardeşi tarafından düzenlenmiş olabileceğini ima etti. Fatih Altaylı ise "Tamamen yalan" dedi.. "Yiğit'in kardeşi altı aydır maça gitmiyor.."
Ben o çirkin, o rezil, o yüz karası, o utanç verici dehşet eylemini kimlerin gerçekleştirdiğini bilmiyorum. Başkan Canaydın'ın yerinde olsam, polisin de yardımını ister soruşturma açtırır ve olayı çözerdim. Bu Galatasaray'a büyük itibar kazandıran bir eylem olurdu.
Ama bildiğim bir şey var.. O eylemin içindeki hemen herkes Yiğit Şardan destekçisi..
Sağduyulu kongre üyeleri de bu gerçeğin farkında olduklarından, "Galatasaray'ı bir maceraya atamayız" dediler ve Yiğit Şardan'ın kazanmasını engellemek için bağırlarına taş basıp, içleri kan ağlayarak gidip Özhan Canaydın'a oy verdiler.Geçen seçimde Özhan Canaydın'a oy verdikleri için "Artık aralarında kalmamın gereği yok" diye Kongre üyeliğinden istifa eden ben, bu kongreyi Canaydın'ın kazanmasını dileyerek izlediysem, ötekileri varın siz düşünün..
Canaydın, bu defa yanına Semih Haznedaroğlu'nu aldı. Haznedaroğlu, Canaydın ile Ünal Aysal arasında bağlantıyı kurar ve Aysal, Galatasaray Holding'in başına gelirse, kulübe en büyük yardımı sağlamış olur.
Adnan Polat'ın gelişi futbol şubesine heyecan ve moral getirebilir.
Bu defaki Canaydın yönetimi, geçmişin yanlışlarından da ders alarak, daha başarılı olabilir.
Canaydın'ın kendisinde de, Galatasaray camiasının beklediği değişiklikler hemen görüldü. İşler iyi giderken, sportmen, centilmen görüntüsü veren Fener tetikçileri, işler sarpa sarınca ünlü ağızlarını açıp Galatasaray'a çirkin saldırılarda bulununca, Canaydın ağızlarının payını anında verdi ve meydanın artık boş olmadığını gösterdi.
Şimdi merak ettiğim tribünler.. Gençlerbirliği maçında, yeni başkan ve yeni yönetime tavırları ne olacak?.. Başkana tepkilerini sürdürürlerse, Galatasaray'a ihanet ederler. Yiğit Şardan'ı da tümüyle bitirirler..