MUSTAFA Altıoklar!. Sevgili kardeşim..
Al eline makası ve hiç acımadan, hiç çekinmeden doğramaya başla.. İki saat 17'nin, yani 137 dakikanın 47 dakikasını kes ve çöpe at .. Geriye 90 dakikalık harika bir film kalır, dünyanın her yerinde Amerikan filmleri ile yarışarak, hatta geçerek oynayan..
Beyzanın Kadınları'ndan söz ediyorum..
Çok güzel oynanmış, çok güzel çekilmiş bir film.. Ama çok güzel olmasını temposuzluk önlüyor.. Bir gerilim filmi durur mu?.. Duruyor.. Çektiği hiçbir sahneye kıyamayan Mustafa, hepsini filme doldurunca, ortaya bu hantal, bu taşınması zor film çıkıyor..
Ben onun ve yapımcıların yerinde olsam, filmi derhal vizyondan alır, bu makaslamayı yaparım.. Film dillere destan olur, seyirci rekorları da kırar..
Demet Evgar bir harika.. Tamer Karadağlı'nın polis tiplemesi nefis.. Levent Üzümcü, TV dizisindekinden çok farklı bir rolde, oyunculuğunu kanıtlıyor.. Film güzel film.. Ama uzun.. Uzatılmış.. Yazık edilmiş..
***
Hayatından bezmiş, alkolik, göbeği fırlamış bitik bir Bruce Willis seyredeceğinizi bilerek gidin, 16 Blok'a..
Aksiyonu da fazla ummayın.. Çok laf, az iş var filmde.. Konuşmaların çoğu diyalog da değil.. Monolog!.
Bruce Willis, Mos Def'i karakoldan alıp, 16 blok ötedeki mahkemeye götürecek.. Sadece Bruce'u değil, seyirciyi de bıktıracak kadar çok konuşan biri zenci Def..
New York polisinden bir gurup da, bu ikilinin mahkemeye zamanında varmasını önlemeye çalışıyor. Çünkü Def, bu polisler aleyhine şahitlik edecek..
Polis polise karşı bir film, yani.. Kötü polisin lideri David Morse dahil, herkes çok iyi oynuyor..
Çok laf yüzünden zaman zaman durağanlaşıyor ama, genelde hoşça vakit geçirten bir polisiye..