BAZI polislerde, hele hele Belediye zabıtalarında akıllara seza bir çiçek düşmanlığı var..
Dünyayı dolaştım.. Bütün kentlerde çiçek baş görüntüdür.. Yerel yönetimler yırtınırlar çiçek için.. Cadde kenarlarına ekerler.. Halkı, pencere ve balkonlara saksı koymağa teşvik eder, hatta yarışma düzenleyip ödüller verirler.. Cadde boylarında, meydanlarda, köşelerde demetle çiçek satan insanları korur ve kollarlar..
Bu çiçekçiler hem çevreyi güzelleştirir, civarlarında mis gibi kokular oluştururlar.. Hem de evine birkaç adım kalmış insanlara, eşlerine, sevgililerine çok ucuz bir demet kır çiçeği götürme ilhamı verirler..
Şimdi bu çiçekçilere savaş açmak nasıl bir uygarlıktır?..
Polislerin ve zabıtaların kuralları hem de nasıl ihlal eden büyük sermayeli kuruluşlara, mesela galerilere nasıl göz yumup es geçtiklerini biliyorum. Onlar malı milyar milyar götürüyor, sorun yok..
Bir zavallı kadın üç demet çiçek satıp çocuk okutuyor, hem de kente, insana güzellikler veriyor.. Hadi onun çiçeklerine el koyup kovalama..
Güçleri çiçekçilere yetiyor çünkü, galericilere değil..
Bizim gazetenin köşesinde bir çiçekçi var.. Durmadan tehdit baskı altında..
Geçen gün Etiler Çamlık Yolu'nun köşesini basıp, ordaki 10-15 çiçekçiyi tarumar etti Belediye zabıtası.. Civardan tahammül edemeyen vatandaşlar emaille anlattılar rezaleti..
Bu nasıl bir güçlüye iki büklüm selam verip zayıfı ezme yönetimi, bu nasıl belediyecilik, bu nasıl düzeni sağlama ve kuralı uygulama anlayışıdır, kim anlatır bana?..
Çiçek düşmanları, çıkın söyleyin bakalım.. Kaldırıma bir çiçek sepeti koymak suç.. Ama on tane 4x4 cip yerleştirmek niye serbest oluyor, benim cici belediyelerim?..
Siz hiç kaldırımda sergilenen ve satılan jiplere el koyan belediye zabıtası gördünüz duydunuz mu?.
Kural ayni kural oysa!..
Gülüyorsunuz değil mi?.