KÜRESELLEŞME bu mu acaba?..
Japonların en gizemli, en geleneksel kadını Geyşa'yı, bir Amerikalı yönetmenin yorumu ile, bir Çinli kadına oynatmak!..
O zaman eksik olsun!..
Ben bu filmi mümkün olsaydı da, mesela bir Kurosawa yorumu ile, Japon oyunculardan izlemek isterdim..
O zaman belki daha derinlere dalar, daha merakla, daha keyifle izler, daha derinlere dalardım..
Bu defa..
Bu defa "Görmezseniz eğer, pek de bir şey kaybetmezsiniz" demem gerçekçi olur..
Bir harika dans sahnesi var, Geyşa Japon Sosyetesine takdim edilirken.. O sahne aklımda..
Bir de, "Son" yazmış.. Herkes, koltuğunda iğne var gibi fırlamış yerinden..
Oysa son jenerik altında İthzak Perlman çalıyor.. Muhteşem bir keman solo..
İnsanlar nasıl böyle bir zevki yarıda bırakıp dışarı koşarlar ki?..
Çok mu sıkışıyorlar?.. Altlarına mı edecekler acaba?.
***
Roman bir best sellerdi. Okumadım. Okuyanlar bayılmışlar.. Romanı okuyup da filmi beğenen pek yok..
Filmde geyşayı anlatan laflar var.. Romanın kahramanı, anıların sahibi Chiyo'yu yetiştiren Mameha adlı Usta Geyşa, kıza ders veriyor..
"Unutma Chiyo, geyşa bir fahişe değildir. Ve bizler yasal eşler de değiliz.
Biz yeteneklerimizi satarız, vücutlarımızı değil. Biz bir başka gizli dünya yaratırız. Sadece güzellikler olan bir dünya.
Geyşa, sanatçı demektir. Ve bir geyşa olmak, yaşayan, canlı bir sanat parçası olmaktır.."
..Ve küçük Chiyo, ünlü Geyşa Sayuri olunca, bir de o anlatıyor, Geyşayı..
"Yüzünü saklamak için, yüzünü boyar. Gözleri derin sudur. İstemek, geyşaya göre değildir. Hissetmek, geyşaya göre değildir. Duygulanmak geyşaya göre değildir. Geyşa bu değişken dünyada bir sanatçıdır. Geyşa dans eder.. Geyşa şarkı söyler.. Seni eğlendirir. Nasıl istersen öyle eğlendirir. Ondan ötesi karanlık, ondan ötesi sırdır.."
Ama filmin kendisi bu sırları aralamakta yavan kalıyor..
Not: Romanı okumak isteyenler.. Azize Bergin gibi usta bir kalemin çevirisi ile, Altın Kitaplar'dan yeni çıktı..