"AB'ye Uyum" adı altında getirilen yasalar ve uygulamaları ile ülkede adalet duyusunun nasıl sarsıldığını örnekleri ile anlatıyoruz.. En son Bodrum örneğini vermiştik. Kapkaç yaparken yakalanan çocuğun hiçbir kovuşturma yapılmadan serbest bırakılmasının bu ülkede nasıl hırsız ve yankesici çocuklar yetiştirilmesini ve sokağa salınmasını teşvik edeceğini anlatmıştık.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek aramış. Yoktum. Geri döndüm, bu defa Sayın Bakan yoktu. Hergün aramaya devam ederken, Cemil Çiçek imzalı bir yazı geldi. Merakla açtım..
Hayır..
Sayın Bakan sorularımıza yanıt vermiyor. Bir bürokratına emir vermiş. O da ilgili yasalar hakkında bir bilgi notu hazırlayıp yollamış. Hepsi bu..
Efendim, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'ne imza atınca, TCK ve Çocuk Koruma Kanunları bu sözleşmelere uygun olarak hazırlanmış.
"Buna göre.." diyor bilgi notu ve anlatıyor: "Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak bunlar hakkında çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol gösterme, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamı; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesi veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya yada özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesi, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde, çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesi, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonu, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılması gibi çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir."
Eksik bilgi.. Çocuğun ailesi, ya da başka kişiler tarafından bu suçu işlemek için yetiştirildiği ve suça teşvik edildiği belirlendiği takdirde, bu kişiler hakkında da kovuşturma yapılmasını, yasalarımız emreder..
Peki bizdeki uygulama ne?..
Bodrum'da suçüstü yakalanan çocuğun, anında İzmir'den müdahale eden avukat aracılığı ile derhal tahliyesi ve hiçbir kovuşturma yapılmadan tekrar sokağa bırakılması..
Ortada bir organize suç örgütünün tüm belirti ve şüpheleri varken..
Çocuğun ailesini belirlemeden, onların durumunu araştırmadan..
Bilgi notunda aileye yönelik yapılması gereken uygulamaların hiçbiri yapılmadan..
Sayın Bakan,
Bana yolladığınız bilgi notunu önce siz dikkatle okuyun.. Yasalar yapılması gerekenleri madde madde saymış.. Sizin teşkilatınız ne yapmış?.. Bunların hiçbirini dikkate almadan, çocuğu tekrar sokağa salmış ki, yeniden yakalanıp gene serbest kalana dek hırsızlığa devam etsin..
Hani aile soruşturması ve eğitimi.. Hani okul.. Hani yatılı okuma imkânı.. Hani meslek, sanat kursu.. Hani usta yanına yerleştirme.. Hani ailenin yetersizliği halinde çocuğun nakledileceği bakım, ıslah evi.. Hani çocuğun ruhsal rehabilitasyonu için tesis ve imkanlar.. "Çocukların ceza sorumluluğu yoktur" demek, dünyanın bütün suçlarını çocuklara işletin demek değildir. Sözleşme ve yasalar, bu temel fikrin arkasına 40 madde takmış, çocuğu korumak, kurtarmak ve iyi vatandaş yapmak için.. Bunların hepsini yok farz et.. "Çocuk sorumlu değildir" deyip, hırsızı, kapkaççıyı, narkotik bağımlısını sokağa sal ki, yeni suçlar işlemeğe devam etsin.. Başka anne ve babalar da bu kolay ve risksiz yaşam yolunu görüp çocuklarını suça yönlendirsinler..
Sayın Bakan,
Ciddi bir yanıt verirseniz, kamu oyu aydınlanır diye düşünüyorum.. Bilgi notları sizi daha da müşkül duruma düşürüyor.. Neleri yapamadığınızı itiraf ediyor gibi oluyorsunuz. O zaman halkın adalet duyusu daha da zedeleniyor..