Fuar için gittiği Milano havaalanındaki dev reklam afişi birden kafasındaki jötonu düşürdü, Ümit Zaim'in.. "I love Italian Shoes" yazıyordu, bir İtalya manzarası önünde birbirine sarılmış iki sevgili resminin altında..
"İtalyan ayakkabılarını severim.." Kim sevmezdi ki?.. İtalya deyince ayakkabı, ayakkabı deyince İtalya.. Ülke adı ile özdeşleşmiş bir ürün..
Hafta boyu bu afiş sık sık çıktı karşısına.. Dönüş uçağında düşünüyordu.. Ülke adı ile böyle özdeşlemiş kaç ürün vardı?..
Küba deyince, puro.. Rusya deyince havyar.. İsviçre denince saat ve çukulata.. Fransa deyince şarap ve peynir..
Hayır, o kadar fazla değildi dünyada, bu ülke ürün özdeşleşmesi..
Peki ya Türkiye?..
Bir zamanlar Derimod ile dünyaya açılan, ama kriz yüzünden tüm benzer sanayilerle birlikte gerileyen Zaim "Neden deri olmasın" dedi..
Bu ülkeye gelen her üç turistten birinin bir deri ürünü aldığını istatistikler ortaya koyuyordu. Gelen herkes bir deri ürününü eline alıyordu en azından.. Türk derileri biliniyor ve aranıyordu, ama kulaktan kulağa..
O zaman eksik olan bir şey vardı.. Zaim dönüşte tüm deri sanayicisi dostlarını topladı.. Düşündüklerini anlattı.
"Türkiye ve deri" imajını işleyen bir ortak kampanyaya ihtiyaçları vardı..
Üç bacaklı bir kampanya..
Birinci ayak, Türkiye'ye gelen turistlere yönelik.. Ülkenin giriş kapılarına.. Havaalanlarına öncelikle.. İkinci ayak, Türk insanına.. Duvar afişleri ile..
Üçüncü, son, en pahalı, en güçlü ayak, dünyanın büyük kentlerinde, onların duvarlarında..
Dericiler "İşin başına geç o zaman" dediler.. Zaim geçti.. İlk aşamada bir milyon dolar toplandı ve havaalanlarının uluslararası giriş bölümlerine gayet akılcı hazırlanmış afişler asıldı.. Afişte laf ve resim kalabalığı yoktu.. Mesaj kısa, özlü çarpıcıydı..
Deri giyimli bir güzel kız fotoğrafı.. Yanında slogan..
"Russian Caviar / Turkish Leather" "İtalian Pizza / Turkish Leather" "Swiss Chocolate / Turkish Leather" Dünyaca ünlü mal ve ülke özdeşleşmeleri neyse, Türkiye'nin derisi de o..
Ümit Zaim ve dericiler, fevkalade akıllıca düşünülmüş bir kampanyayı başlatmışlar..
Yapılması gereken şeyler var, "Kriz" diye, "Çin" diye oturup ağlamadan..
Dünya artık kaliteye, markaya gidiyor.. Satmak istiyorsan eğer, işte böyle.. Önce Türk malını tanıtacaksın ortak.. Sonra da o maldan kendi markanı..
Türk derisini bir dünya ürünü yaptın mı, Derimod'u dünya markası yapman daha da kolaylaşır..
İtalyanlar ayakkabının üzerine "Made in Italia" yazmasının bir ayrıcalık olduğunu dünyaya kabul ettirmişler..
Biz "Made in Turkey"i, daha biz Türklere kabul ettirebildik mi?.. Avrupa'dan bayıla bayıla aldığımız pek çok malın bal gibi Türkiye'de üretildiğini bilerek üstelik..
Deri kampanyası özel teşebbüsümüze örnektir.
Devlet de bu teşebbüse sahiplenmelidir!..