Eyyamcı federasyonun taktiği anlaşıldı. Takke düştü, kel göründü.. Gökdeniz'le bir anlaşma yapılmış..
"Sen, İddaa oynadığını itiraf et, biz de sana mümkün olan en küçük cezayı verelim, bu işi kapatalım.."
Tezgâh aynen işliyor.. Gökdeniz, İddaa oynadığını ve pişman olduğunu itiraf ediyor. Federasyon'u gerçekten yöneten adam olduğu her kapının arkasında söylenen İkinci Başkan Hasan Doğan da açıklama yapıyor: "25 yaşında genç adam bir hata yapmış, özür dilemiş. Ben Gökdeniz'in en hafif cezayı alacağını düşünüyorum.." Yürütme, alenen ve resmen yargıyı yönlendiriyor. Gökdeniz'in üç ayla kurtulacağı ifade ediliyor.
Sayın Doğan'a, kendi haberinin yer aldığı sayfada, hem de Trabzon'un en öz çocuğu İskender Günen'in yazısını okumasını tavsiye ederim.
Günen açık seçik "Gökdeniz'in Trabzon camiasında yeri yok" diyor..
Neden?.. İskender, Gökdeniz'i çocukluk edip İddaa oynadı diye mi, kesip atıyor sanıyorsunuz, Hasan Bey?..

***
Elini yılan sokanın kolunu daha yukardan arıya soktururlar köy yerinde.. Daha küçük acıyı hissedermiş..
Federasyonun tezgâhı aynen bu.. Ortada bir "Bağlanmış" maç var.. İddaa bu bağlanmış, sonucu önceden belirlenmiş maç üzerine oynanıyor..
İlk yarı Akçaabat galip olacak, maçı Kayseri kazanacak..
İddaa bu.. Şimdi hem Kayseri, hem de Akçaabat ile anlaşmadan, yani maçın sonucunu iki tarafla konuşup önceden belirlemeden böyle bir iddaa oynanabilir mi?.
Arnavutluk Mafyası işin içine, Gökdeniz'e kredi açmak için mi girdi, peki?..
Ortada kaleci Hakan'ın açıklamaları var.. Ortada Kenan diye birinin iki tarafa taşıdığı paralar var. Ortada Meclis Şike Tahkik Komisyonu ve Savcılığın eline ulaşan telefon konuşması kayıtları var..
Ortada açık seçik "Şike" bir maçın tüm görüntüleri var..
Eyyam federasyonu bu olayı gözlerden ve soruşturmalardan kaçırmak için elinden geleni yapıyor..
Küçük kurban Gökdeniz'e "En az ceza" sözleri veriliyor..
Bu defa işi federasyon bağlıyor.. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu rezaleti bir soru önergesine çevirecek milletvekili yok mu?.
Bu olayı böyle kapatırsak, yarın Türkiye'nin tüm liglerinin temizliğini nasıl koruruz, düşünen yok mu?.
Pardon.. Bir de.. Bu ülkede bir "Spor Bakanı" var mı gerçekten?.
Şikeye göz yum.. Yüzme yarışında boğulan (Rezalete bakın) yüzücülere göz yum.. Her türlü rezilliğe göz yum.. Sayın Şahin, sahiden ne yapıyorsunuz, son günlerde?..
Masaya yumruk vurmak, eyyamcılar, beceriksiz ve başarısızlardan hesap sorma gibi bir misyonunuz yoksa, o koltuğu niçin işgal ettiğinizi anlatır mısınız?.
Türkiye geri kalmış beşinci dünya ülkesi mi, yoksa AB'ye girme kararında uygar bir devlet mi, sahiden söyler misiniz?.