Defne Samyeli seyretmeli bu filmi öncelikle.. Yıllar önce reyting heyecanı ile, asla yapmaması gereken bir işe kalkışmış, ofisinde birtakım insanları rehin alan eli tabancalı birisi ile canlı yayında bağlantı kurup, saatlerce konuşmuştu.
İşler iyi gitti.. Gitmese ne olacaktı?.. Defne'ye ne olacaktı?.. Bu filmde Bruce Willis'e olan..
Eleştirdim Defne'yi..
"Bu tür adamlar, en azından o süre içinde ruhsal bakımdan fevkalade sarsıntı içindedirler, her şeyi yapabilirler.. Bu yüzden uygar ülkelerin polislerinde 'Görüşmeci' denen uzmanlar vardır. Rehine alan kişilerle sadece onlar görüşürler. Sen hiçbir uzmanlığın ve deneyimin olmadan bu işe soyundun. Adam rehineleri öldürse, sen geri kalan hayatını hangi koşullarda yaşardın" dedim.
Defne küstü.. Hayattaki en iyi dostlarımdan biri, bu eleştirim yüzünden bana küstü.. O gün bugün konuşmaz. Karşılaştığımızda selam vermemek için yol değiştirir, ya da başını çevirir.. Çevirsin.. Ama gitsin bu filmi de görsün..
Bruce Willis, Los Angeles polisinin profesyonel görüşmecisi.. Kendine fazla güvenin verdiği hatalarla, adamın rehine tuttuğu karısı ve oğlunu öldürdükten sonra intihar etmesini önleyemez.
Yaşamı allak bullak olur. Çökmüş bir adamdır artık.. Kentten bir köy karakoluna tayinini ister. Bu köy yaşamına yetişkin kızı isyan eder. Aile tükenme noktalarına gelmişken, üç serseri köyün dışında bir zengin villasını basıp, baba, oğul ve kızı rehine alırlar.
Baba bir mafya gurubunun kayıtlarını tutan muhasebecidir.. Bu kayıtlar bir CD üzerindedir. Mafya gurubu da, Bruce'un karısı ve kızını rehine alıp, "Eve nasıl girersen gir, o CD'yi bize getir" emrini verir.
Film gelişirken Bruce tercih yapma durumuna düşer..
Kendi ailesini mi kurtaracaktır, muhasebecininkini mi?.
Çok daha güzel, çok daha meraklı, çok daha geren bir film olabilirdi. Daha tatmin edici bir sona da ulaşabilirdi. Ama bu hali ile de, bu tür ve de Bruce Willis meraklıları için rahatça izlenecektir.
Özellikle de Defne ders alacaktır..