BEN nasıl olmuş atlamışım.. Bir dost sohbetinde konu geçince, hemen arşive daldım ve buldum.
Yeni Şafak'ta, Hamdi Ateş, Veli Toprak ve Özgür Akbaş imzası taşıyan Politik Fiskos başlıklı sütunda, Terbiye Özürlü adama atfen, bana yönelik alçakça iddialar yer almıştı. Hak ettikleri tepkiyi anında göstermiş ve ayni gazetede Medya Kronik başlığı altında hergün gazete eleştirileri yapan Kürşat Bumin ve Alper Görmüş kardeşlerimi göreve davet etmiştim.
Hemen yazmışlar meğer, 8 Nisan'da.. Atladığım o.. Kürşat araştırmış.
Fiskos ekibinde bir de Bilal Çetin varmış. Onunla konuşmuş. Haberi Yeni Şafak Ankara muhabirlerinden birinden almışlar. Adı verilmeyen muhabir demiş ki, "Ali Şen bu açıklamayı şike komisyonu önünde yaptı. Toplantı basına kapalı olduğu için, biz haberi üyelerden aldık." (Oysa Komisyon Başkanı'nın Sabah'a gönderdiği ve yayınladığımız açıklamada böyle bir konuşmanın asla geçmediği vurgulandı.) Kürşat konuya verdiği önemi anlatan hayli uzun yazısının sonunda "Hıncal Uluç, kişiliğine yönelik bu küçültücü haber karşısında öfkelenmekte tamamen haklıdır" diyor.
Başka bir şey daha diyor..
"Fiskos üzerine haber inşa etmek gazeteciliğin şanına yakışmaz.."
Benim şimdi Kürşat Bumin'e üç sorum daha var?..
"Gazeteciliğin şanı kaldı mı?." "Bu 'Alçakça' haberi yazan muhabire (!) ne oldu?.." "Böylesi alçakça ve böylesi şüpheli bir habere mal bulmuş mağribi gibi sarılan Politik Fiskosçu meslektaşların neden bir özür dileme gereği duymadılar?. Onlara en azından bir uyarı yapan oldu mu?."