Efendim La Liga çok güçlü bir ligmiş.. Türk Şampiyonu'nun İspanyol sonuncusuna kendi sahasında yenilmesinin özrü olarak bunu ileri sürüyor en yakın dostlarım ve çıldırıyorum..
İçimizdeki bu yabancı hayranlığı, içimizdeki bu aşağılık kompleksi yok olmazsa, nasıl başarılı oluruz?..
Fener'in Zaragoza'ya yenilmesi normalse, 8 Fenerli'den kurulan milli takımın Almanya'ya gitme hakkı olabilir mi?..
O zaman bunca yorumcu, neyi yazmak, neyi yorumlamak için varız?.. Fener'in Çatladıkkapı spor zaferlerini (!) birinci sayfalara taşımak için mi?..
Mehmet Demirkol'a nasıl üzüldüm dün.. Adımı yazmaya cesaret dahi edemeden, ama beni kelime kelime tarif ederek neler söylemiş..
Sallıyormuşum..
"Fener favori" derken sallıyormuşum.. Fener nasıl favori olurmuş..
Bu ülkenin en genç, en yetenekli kalemi, korkaklar ordusuna transfer olmuş meğer.. Yakında "Kompleks" madalyasını da boynuna takar. Mehmet'i keşfeden adamım ben.. Televizyonda devamlı yorumcu yapan ben.. Genel Yayın Müdürü ile konuşup az tirajlı gazeteden, bugünkü sütunlarına transfer ettiren ben..
Bu Mehmet şimdi hem de "Saygısızlık" başlığı altında bana "Sallıyor" diyor.. Karşı fikir tamam.. Fikre eleştiri, yorum tamam.. Ama sana bu kadar sahiplenmiş ağabeyini "Sallıyor" diye aşağılamak ne oluyor..
Yazdığın yazıyı taşıyamadığın, altında kaldığın için mi, salı toplantılarına gelemiyorsun?.. O toplantıları, sen, Atilla, öteki Mehmet, Yiğiter, beşimiz kurmadık mı?.. Yazıyorsan, arkasında dur. Gel karşımda otur, Mehmet!..
Bak ben senin adını yazarak eleştiriyorum.. Korkakça arkadan vurarak değil..
Bunlar bir ağabey sitemi Mehmet.. Hepsi o..
Sen hâlâ benim Babı Ali'de en severek okuduğum yazarlardan birisin. Çünkü söyleyecek yeni şeylerin var.. Sakın ola, "Hıncal'a saldırmanın dayanılmaz hafifliği" tuzağına düşme bir daha..
İhtiyacın yok.. Hiç yok!..