Hergün Sabah binasına bine yakın, belki de fazla insan girip çıkıyor.. Sabah ve atv mensuplarını ötekilerden ayırmanın yolu, göğüsleri.. Boynumuza asılan kimlik..
"Sabah/ Hıncal Uluç/ Yazar" Sistem sadece bu.. Ortada da resmim..
Takmıyoruz.. Giriş kilidini açmak üzere uzatıyor, sonra ortadan yok ediyoruz..
Bunu boynumuza asmayı ayıp kabul ediyoruz.. Hele gazetenin ele başılarındansak, tam da ayıp..
Koskoca Hıncal boynuna kimlik kartı takar mı?.. Herkes beni tanımak zorunda..
Tabii ben takmayınca, benim civarımdakiler de sanıyor ki, kart taşımamak bir statü sembolü..
Takarsan alt sınıflardansın.. Kölelerden.. Asiller takmaz..
Böyle yaparak takanlara nasıl hakaret ettiğimizi düşünmüyoruz.
Böyle yaparak, binaya giren yüzlerce insanın hepsini tanımakta güçlük geçen güvenlik görevlilerinin işini nasıl zorlaştırdığımızı aklımıza getirmiyoruz..
Böyle yapınca kendimizi büyük, kendimizi önemli zannediyoruz..
Hadi canım sen de.. Bu kapıdan giren herkes, boynuna kimliğini asmalı..
Patronlar dahil.. İstisnalar başladı mı, herkesin en azından kendine bir istisna vehmetme hakkı doğar.