Bu sayfada pek fotoğraf olmaz.. Ama bu defa gerekti.. Resimde bir Dünya Pizza Şampiyonu var.. Yanında da çırağı..
Görünüşe aldanmayın. Usta, Galatasaray formalı o genç kız.. Elena Spera, Parma'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda en yeni, en değişik ve en lezzetli pizzaları yaparak birinci olmuş.. Bizim Marcus Bey de (Dünyanın en iyi otelleri sıralamasında hep liste başı Four Seasons'ın tam bizden, tam bizim kafada genel müdürü) bu şampiyonu eylül boyu İstanbul'a davet etmiş.. Güven böyle şeyleri kaçırmaz.. Bizi de topladı.. Marcus Bey bir de güzellik katmış davete.. Yemeği mutfakta tam da pizza fırını başında kurulan masada yiyeceğiz..
İndim aşağı ki, bu Galatasaray formalı kız.. "İşte bana bir jest" dedim içimden.. Pek değil.. "Ben Galatasaraylı'yım" dedi, Elena.. "Daha doğrusu ben Fiorentinalı'yım. Fatih Terim geldi Floransa'ya efsane oldu. Öyle seviliyor ki.. Stada açılan caddelerden birine onun adını verdiler. Ben de Türkiye'de Galatasaraylı oldum.."
Fatih Hoca.. Eylül sonuna dek yolun İstanbul'a düşerse, Bodrum'dan, Floransa'da Pizzeria Spera (Spera umut demek İtalyanca'da) ki ünlü dükkânın patroniçesi Elena'ya bir uğra.. Bir hayranın bekliyor.. Sen de onun pizzalarına hayran olacaksın..
Elena pizzasının sırrı hamurundaymış asıl.. Sekiz saat alıyormuş sadece hamuru hazırlamak.. Sırrı anneannesinden almış.. "Pizzada esas hamurdur" diyor.. "Gerisi kolay.."
Bu kolay olan gerisinde de bir başka madde var.. Elena, pizzada domates ve salçası kullanmayı sevmiyor.. "Domates ve hamur asitleri ters düşer" diyor..
Şimdi fotoğrafa dönün.. Onun önündeki pizza beyaz.. Ben kırmızı ile uğraşıyorum..
Usta, çırak farkı.. Elena'ya uğrayın derim.. Uğrayın ve pizza deyip geçmemek gerektiğini görün.. Farkı görün..
Ellerine sağlık, Elena!..