Reha Muhtar kardeşime bir öneri getirmeye hazırlanıyordum günlerdir.. "Köşeni internette bedava dolaşan kaç defa yayınlanmış saman alevi öyküler ve hemen tamamı Hıncal'ın Yeri'nde çıkmış fıkralarla doldurma yerine, özgün fikirler, düşünceler üret. Gündemi, günceli izle, yetmez, kendin gündem yarat.. İnternet nakliyeciliği için 300 milyon maaşlı bir stajyer genç yeter, Reha Muhtar olmaya gerek yok" diye.. Dünkü yazısını (Bu yazı dün yayınlanacakltı aslında, reklamlar ağır basınca, bugüne kaldı.) okuyunca caydım. Aman devam etsin eskisi gibi..
Adam, Abdülhamit kurdu diye Beşiktaşlı olmuş.. Cumhurbaşkanı Sezer'in Beşiktaşlı olduğunu öğrenince, bu kulübün taraftarlığından vazgeçtiğini açıklamış.
Yeraltı dünyası babalarının Beşiktaş kongresi üyesi olması, Beşiktaş'ın resmi yazıları ile vize alıp, Beşiktaş seyahat acentası aracılığı ile kaçması, hazreti rahatsız etmiyor da, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden makamda oturan kişinin Beşiktaşlı olmasını zül sayıp takımını bırakıyor.
Amaç açık değil mi?.. Sezer bahane.. Büyük Sultan'ın Osmanlısı'na karşı Beşiktaş üzerinden Cumhuriyeti aşağılama..
Reha Muhtar, sadece SABAH yazarı olsa, umurumda değil.. Öyle düşünüyor bana ne?.. Ama Reha'nın bir sıfatı daha var. Beşiktaş Yönetim Kurulu üyesi.. Sözcüsü.. Bu kulübü temsil ediyor ve Cumhuriyeti aşağılayan birine "Aman bırakma.. Beşiktaş'ın sana ihtiyacı var" diye yalvarıyor.. Var mı Sayın Demirören.. Beşiktaş'ın Sayın Başkanı..
Beşiktaş'ın bu kafalara ihtiyacı var mı, Reha'nın dediği gibi, resmen açıklar mısınız?..