Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, 2004 seçimlerine girmeyeceğini kesin bir dille açıklamıştı. Ancak herhalde koltuk tatlı gelmiş olacak ki, bundan vazgeçti. Bir insan için böyle bir gücü ve rantı elinde tutmak çok önemli. Kotluğun tatlı olduğunu hissedince, sonradan "Acaba bir daha düşünsem mi, devam etsem mi" demeye başladı. Ardından icazet almak üzere harekete geçti. Ailesiyle görüşeceğini. izin alacağını söyledi. Oysa ailesi zaten onun orada olmasını ister. Sonradan anlaşıldı ki, icazeti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan almış.
Zaman ilerledikçe federasyon hakkında korkunç hikayeler ortaya atıldı. Ama Ulusoy bunların hiçbirine yanıt vermedi. Ya da tatmin edici yanıt veremedi.
Sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın bu kadar şaibeli bir federasyonla adının anılmasından rahatsız olduğunu ve Ulusoy'un arkasından çekildiğini duyduk. Hatta Ulusoy'un karşısındaki başka bir adayı, Levent Bıçakçı'yı desteklediği haberini aldık. Geçen süre içinde de Erdoğan'ın "Bizi uzak tutun" açıklaması geldi. Çünkü değneğin iki tarafı da kirliydi ve tutacak bir yeri yoktu. O da doğal olarak "Ben bunu tutmayayım. Madem ki özerkler, kim isterse aday olsun, kimi isterlerse başkan seçsinler" dedi.
Bu olumlu bir yaklaşım. Ama ben kazın ayağının öyle olup olmadığı konusunda emin değilim. Çünkü ortada Recep Tayyip Erdoğan'a yakın bazı isimler var. Şimdi deniyor ki, "Erdoğan, bu isimlerin listeye girmesi için Haluk Ulusoy'la pazarlık yaptı. Ulusoy da hükümetin desteğini arkasına almak için bunu kabul etti. Ne zaman ki Ulusoy, listesindeki isimleri açıkladı ipler koptu. Çünkü Ulusoy'un açıkladığı isimlerin arasında Erdoğan'ın adamları yoktu. Başbakan da bunun üzerine Ulusoy'dan desteğini çekti."
Şu andaki görüntü de bu iddiaları güçlendiriyor. Çünkü Erdoğan'a yakın olduğu bilinen isimler şimdi Levent Bıçakçı ile birlikte anılıyor.
Başbakan "Hayır ilgimiz yok" diyor. Ama laf değil iş önemli. Şimdi kongre zamanı bakacağız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakın 8 isim, kimin listesindeyse hükümet onları destekliyor demektir. Hiçbir listede yoklarsa o zaman hükümet futboldan elini çekmiş anlamına gelir.
Şu anda Erdoğan, bu işlerden uzak duruyor. "Ben karışmıyorum" diyor. Kimseye randevu vermiyor ki, yakın görünmesin.
Ama ismen uzak durmak önemli değil. Kongrede listelere bakıp göreceğiz, icazet kimde?