Türkiye bu yıl, tarihinde ilk defa bir Olimpiyat Atletizm Altın Madalyası almaya hazırlanıyor, Atina'da.. Bu altına aday atletimiz Süreyya Ayhan.. Ama medyamız, hâlâ Süreyya'ya gereken ilgiyi göstermiyor.
Şimdiye kadar Amerika'da sürdürüyordu çalışmalarını, izlemek zordu.. Ama şimdi ülkeye döndü.. Eee.. Nerede medyada Süreyya?..
Türk spor tarihinin gelmiş geçmiş en büyük başarısına parmakla sayılacak günler kalmış, sayfalarda, ekranlarda Süreyya'yı ara ki bulasın..
Futbola köle olmuş spor servisleri hiç değilse Olimpiyat yılında akıllarını başlarına devşirseler ne olur ki?..
Minik haberler arasında okudum..
Süreyya Ayhan açıklamış.. "Olimpiyatlara kadar hiçbir yarışa katılmayacağım. Rakiplerim istedikleri kadar yarışabilirler, ben sadece antrenman yapıp Atina'da piste çıkacağım.."
Bekledim ki, bu açıklama tartışılsın..
Bu ülkede bu kadar atletizm bileni, uzmanı var.. Bekledim ki, görüşlerini açıklasınlar..
Çıt çıkmıyor.. Ölü sessizliği.. Peki yarın Süreyya, kendisi ve ülkesi adına tarihin bu en büyük fırsatını geçen yıl Paris'te olduğu gibi gene kaçırırsa ne olacak?.. Testi kırıldıktan sonra yol mu göstereceğiz, yoksa, züğürt tesellisi, kaybedilmiş şampiyonluğa kahretmek yerine, ikinciliklere "Bu da yeter" sahte destanları mı düzeceğiz?.
Süreyya Ayhan'ı Sydney'de tanımış, ondaki cevheri hemen keşfedip yazılarımıza da yansıtmıştık, "Bir Şampiyon geliyor" diye..
Yakından takibe almış ve yol göstermeye de başlamıştık. Eksikleri ve yanlışları vardı..
Dünya çapında bir atlet, kış sezonunu Erzurum'da, Yücel Kop ile geçirirse ne kadar ilerlerdi?. Dünyanın en büyük atletizm merkezlerinde, en büyük hocaların gözetiminde yapmalıydı kış hazırlıklarını..
Süreyya'nın sprinti yoktu.. Son düzlükte atak yapamıyor, atağa yanıt veremiyor, bu sebeble tüm yarışlarını tek taktikle koşmak zorunda kalıyordu.. İlk turları hızlı gidip rakipleri yıpratmak ve son düzlükte atak yapamaz hale getirmek. Bu plan sökmediği zaman, Süreyya'nın B planı olamıyordu, çünkü başka silahı yoktu. Oysa bir şampiyon atletin 1500 metre gibi bir uzun yarış içinde birden fazla taktiği olabilmeliydi. Bu taktik geliştirmeler için Süreyya'nın zaman zaman 800 metreler, 5 binler koşması gerekiyordu. Hatta şampiyon bir 1500'cü olarak kros yarışlarına da katılmalıydı.
Oysa Süreyya kendi mesafesi 1500 metrede koşmaktan bile kaçıyordu.
Kış genelde hazırlık sezonudur. Ama şampiyon atlet, bu hazırlık arasında da yarışır. Oysa Süreyya'nın bir salon yarışında koştuğunu gören olmadı.
Antrenman ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, sporcunun en iyi hazırlığı müsabakadır. Bu yüzden hedef müsabaka öncesi mümkün olduğu kadar hazırlık müsabakası yapılır. Bu tartışılmayacak kadar açık bir spor gerçeğidir.
Süreyya Ayhan'ı anlamak mümkün değil..
Hazırlık yarışlarından ısrarla kaçıyor.. Kaçtığı zaman da, hedef yarış kumara dönüşüyor..
Türk spor tarihinin en büyük şansını yakalayan bir atletin böyle bir kumar oynamaya hakkı var mı?.
Rakiplerini tanıyacak, taktiklerini görecek, kendi mukabil taktiklerini hazırlayacak.. Atina'daki finalde artık hiçbir şey tesadüfe kalmayacak.. Bunun için hazırlık yarışlarına şiddetle ihtiyacı var..
Modası geçmiş, izlenme oranı yerlerde sürünür olmuş Avrupa Şampiyonası'nda Gabriela Szabo, iki metre daha olsa Süreyya'yı geçmişti. Dünya Şampiyonası'nda adını o zamana kadar kimsenin bilmediği, derecesi Süreyya'nın beş saniye gerisinde bir Rus, altını kapıverdi..
Bunların hepsinin sebebi, Süreyya'nın hedef yarışa eksik hazırlıkla gelmesi..
Şimdi gene ayni hata yapılıyor.. Atina'da da her şey kumar masasına yatırılıyor. Süreyya bu kumarı kazanabilir.. Ama niye kumar?.
Süreyya Ayhan "Hedefim madalya" diyor..
Niye küçük hedef?.. Bronz ve gümüş, Süreyya'ya yakışır mı?.. En yakın rakibinden hâlâ dört saniye önde olan Süreyya "Altın"ı telaffuz edemezse, kendine hedef koyamazsa olur mu?.
Bu ülkede bazı geri kafalılar, bazı takıntılı beyinler, herkesin ama herkesin üzerinde titremesi, yakından izlemesi gereken bir büyük yeteneğe, ülkenin talihi bir şampiyon adayına, yol gösterir yaklaşımları "Süreyya düşmanlığı" olarak lanse ediyorlar yıllardan beri.. Süreyya'nın şampiyon olmasını herkesten fazla isteyen Cüneyt Koryürek, Kenan Onuk ve Hıncal Uluç'un "Hain" ilan edilmeleri bu yüzden.
Biz atletizmi iyi, hem de çok iyi biliyoruz. Yığınla Olimpiyat, Dünya, Avrupa Şampiyonluğu yaşadık. Yüzlerce şampiyonu tanıdık, izledik. Yılların birikimi bilgi, görgü ve deneyimlerimizi büyük bir içtenlikle Süreyya'ya anlatmaya devam edeceğiz.
Çünkü biz Süreyya'nın kumar oynamaya ihtiyaç duymayacak bir Şampiyon olduğuna inanıyor, bu sebeble Şampiyon gibi hazırlanmasını, hedef yarışta hiçbir sürprize (Regl dahil) yer bırakmadan, her hal ve şartta kazanmasını istiyoruz..
Gerçek şampiyon da budur zaten..
Her hal ve şartta kazanmayı bilen..
Bunun için de, bir kez daha özetleyeyim, eksikleri iyi belirlemek ve gidermek gerekir.. Bu da mümkün olduğu kadar fazla yarışmakla sağlanır..
Süreyya sprint eksiğini giderdi mi, bilmiyorum.. Artık B planı var mı, bilmiyorum.. Yarışmazsa rakiplerini nasıl tanıyacak onlara karşı nasıl taktik hazırlayacak, bilmiyorum..
Bildiğim, Süreyya geçilecekse, hazırlık yarışlarında geçilmeli.. Geçilmeli ki, niye geçildiğini bilsin ve artık Atina'da geçilmesin..
Paris öncesi, karga kılavuzları yüzünden Süreyya bizi anlamamış, dinlememiş ve spor dünyasında kimsenin, ama kimsenin beklemediği bir yenilgiye uğramıştı.
Süreyya Ayhan..
Kargaların insanı zafere götürdüğü görülmemiştir..
Artık gerçeği gör!. Gerçek dostların altını kaybettiğin için seni eleştirenlerdir.. İkinciliği zafer gibi gösteren, küçük beyinli, küçük hedefliler değil!..
Atina'da kürsünün en yüksek yerinde olmalısın.. Olmak zorundasın.
Olacaksın Süreyya!.. Başka yolu yok..
O- la- cak- sın!..