Önümde üç kitap..Üç dosttan..
***
Birincisi, eski ve iz bırakmış bir siyasetçinin; Ali Naili Erdem'in..
Duygu dolu, ümit dolu, heyecan dolu, elem dolu, hüzün dolu bir şiir kitabı..
Erdem, "Meâli anlamayan nesle aşina olamayanlardan!.."
Ben de "Meâli anlamayan nesle aşina olamayanlardanım"; onun için şiirden pek anlamasam da, Erdem'inkiler içimi ısıttı, göz pınarlarımı da..
Sevda Kuşatması (Karatepe Yayınları-Tel:0312 285 18 38)'dan "Yol Kavşağı":
Bir gün kapımızı sen yalnız açacaksın
Ölümün soğukluğu çarpacak yüzüne
Şaş
Kimseler fark etmeyecek geldiğini
Eşyalar üzülecek haline
Gömüp içine elemlerini
Susacaksın.
Topladığımız çiçekler vazolarında mahzun
Odalar suskundur kederinden
Takvim bir yıl öncesinin takvimi
Ölüm acı, yalnızlık uzun.
***
İkincisi, bir başka "İz bırakan" dosttan; karikatürist Cafer Zorlu'dan..
"Gerçek" Tercüman'da yıllarca beraber olduğumuz o mütevazı ama müthiş çizerden..
Koca bir yazıyla anlatamayacağınız olayları, veremeyeceğiniz mesajları, "Hadi Cafer, çiz bir şeyler" deyince, gazetenin sayfalarına kısa zamanda yerleştiriveren bir büyük sanatçıydı o!.
Sayıları az ve öz olanlardan biri..
"Köşk'ten Çizgilerle (Ozan Yayıncılık)"adlı kitap, Cafer Zorlu Klasikleri'nden biri..
Daha kapağında "Cumhurbaşkanı Sezer'e hediye edilen" karikatürü ile insanın içini titretiyor, Cafer Zorlu!..
"Sözde soykırımı kabul eden" Fransızlara tepki olarak yapılan "Cezayir Soykırımı" karikatürü, "Kuru kafalardan yapılan Eyfel Kulesi" ile, Cafer'in nasıl bir sanatçı ve mesajcı olduğunu çok iyi anlatıyor!.
Sonrası... Köşk'ten Çizgiler'de..
***
Üçüncüsünü ise, araştırmacı gazeteci denilince Türkiye'de akla gelen ve sayıları iki elin parmakları kadar bile olamayanlardan biri, sevgili Avni Özgürel yazmış..
Cumhuriyet ve Din (Ufuk Kitapları-Tel: 0 212 232 17 51), özellikle bugünün Türkiyesi'nde düşünen ve öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken kitaplardan biri.
Aynı doğrultuda 2001'de yazdığı "İşaret Taşları" adlı kitap ile birlikte dünümüze ve bugünümüze ışık tutuyor.
Avni Özgürel'in kitabındaki bazı görüşlere ve yorumlara, belki benim gibi, katılmayabileceksiniz, eleştireceksiniz ama, sonunda yazarının baktığı pencereden taşları yerli yerine oturtmaya çalıştığını göreceksiniz.
Bazı konularda da bilmeden fikir sahibi olmaya çalıştığınızı da, gene benim gibi anlayacaksınız!.
Din- Devlet- Cumhuriyet- İktidar- Asker- Tarikat- Cemaat yedigenine ışık tutarken Avni Özgürel özellikle Cumhuriyet'in ve Ordu'nun ağırlığının gelişen olayları nasıl etkilediğini de anlatmış.
Kitabın arka kapağında deniyor ki:
"Cumhuriyet ve Din, çağın penceresinden Türkiye'ye bakışın; yazıyla fotoğraf çekme arzusunun ürünü."
Bu yoruma iki itirazım var:
Birincisi; "çağın penceresi" sözü, abartılı ve çok iddialı.
İkincisi; fotoğrafta derinlik yoktur, Özgürel'in kitabı ise insanın içinde kaybolacağı kadar derin!.
ocaluluc@beko.net