Dün Ercan Arıklı'nın doğum günü idi.. 22 Şubat.. 1981'den bu yana ilk defa Ercansız bir 22 Şubat..
İstanbul'un karlara boğulduğu bir 80'li gecede Ayazpaşa'daki evinde ne unutulmaz bir parti yapmıştık.. Sokağa ip germiştik, dik yokuştan inenler kayıp yerlerde yuvarlanmasınlar diye.. Araba girmiyordu ki..
Her 22 Şubat sabahı telefon ederdim.. "Patron nice yıllara" diye.. Her 22 Şubat akşamı da bir şeyler yapardık işte.. O dillere destan parti gibi olmasa da..
Sabah kalktım.. Telefonumda hala duruyor numarası.. Silmeye elim varmadı bir türlü.. Çevirsem sesini duyar mıyım acaba.. "Sersem.. Ne doğum günü artık.." diyen sesini..
Daldım gittim anılara..
Nükhet Duru o zamanlar, medyanın imparatoru Erol Simavi ile beraber.. "Sizi ille tanıştıracağım" diye tutturdu. "Yahu zaten tanışırız.."
"Öyle değil.. Göcek'te adaya gelip bizde misafir kalacaksınız."
"Tamam.."
"Tamam da.. Erol Bey, öyle kıskanç ki Hıncal.. Onun yanında ben sana 'Hıncal Ağbi' diyeceğim.."
"De bakalım.."
Dedi.. Nükhet'in "Hıncal Ağbi" demesi Erol Beyin de hoşuna gitmez mi?.. O da başlamaz mı "Hıncal Ağbi" demeye..
Eee.. Koskoca Erol Simavi ile Nükhet Duru "Ağbi" diyorsa, bir bildikleri vardır.. Herkes başladı "Hıncal Ağbi" demeye..
Dilden dile sakız, yayılıyor.. Gelişim'de yüzlerce birbirinden güzel kız var.. Yarısı "Hıncal Bey" diyor.. Yarısı "Hıncal Ağbi.."
Ercan daldı bir sabah odama..
"Gerzekliği bırak" dedi.. "Biliyorum, senin de hoşuna gidiyor ağbi denmesi.. Ama bu işin sonu yok.. Bir daha çeviremezsin, Bey, ağbi laflarını ve hep öyle kalırsın, anladın mı?.."
Hem de nasıl anladım..
Bu beylik ve ağbilik öyle yapışıyor ki insana, bir daha çözemiyorsun gerçekten.. Kendime de söz verdim.. Ercan'a da ki, bir daha kimse bana Hıncal Bey, Hıncal Ağbi demeyecek.. Ne kendi ağzına lastik yapacak.. Ne etrafa kötü örnek olacak..
Uyguladım da, 20 bilmem kaç yıldır..
Geçen gece dünyalar tatlısı Ayşe ile bir galaya gittik.. Dünya alem paparazzileri etrafımıza sarmışken ve ben de karizma Himalayalar'a varmışken, "Hıncal Ağbi" demez mi?.. O muhteşem karizma ortasından "Çaattt" diye çatlamaz mı?..
"Bana bir daha ağbi dersen, evinde oturursun" demem mi?..
Yukarılara bakıp içimden "Ah Ercan ah.." diye mırıldanmam mı?..
Ercan, bu defa bizim Ercan gazeteleri getirdi.. Karıştırıyorum..
Hürriyet'in ilavesinde resmim.. "(Hürriyet o gün baş yazısına dek Hıncal Özel Sayısı çıkarmış sanki.." Cin muhabir, Nehir Erdoğan'ı sorguluyor..
"Sen Hıncal Uluç'a ne dersin.."
"Hıncal Ağabey derim.."
Buyur burdan yak..
Bana "Ağbi" demeni yasaklamadım mı?..
Demek sırtımı dönmeye gelmiyor..
De de, ağzını cart diye yırtayım!..
Ah Ercan ah.. Sana en çok ihtiyaç duyduğum günlerde bırakıp gitmenin alemi var mıydı?..
Doğum günün kutlu olsun benim sevgili dostum..